Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sanki ölümün kendisinin değil de, büyümenin ölmek anlamına geldiğini biliyordu.
Reklam
bana göre olmadığını anladım... Hayatın yani. Depresyon diyorlar sanırım bugünlerde; öyle saçma salak bir şey. Her iddiasına varım, tedavi diye sana bir çuval şeker hapı verip yolluyorlar. Neyse, o konuları bildiğimden falan değil. Kendimi öyle hissediyordum ki, yine çocukluk günlerime -her şeyin gamsız ve kolay olduğu, hazır önüne geldiği günlere-dönmek istiyordum. Hepsi benden uzak olsun istiyordum. Kötülük; bitsin istedim. İnsanların neden başkalarının hayatlarından sorumlu olmak isteyebileceğini idrak edemediğimi hatırlıyorum. Anlıyor musun?
solup gitmekte olduğunu; aynı bir çiçeğin hızlı çekimde sarıdan griye, sonra da rüzgâr onu alıp havalandırırken toza dönüşmesi gibi... Kollarımı boynuna dolamak, kalbimi sırtına yaslamak ve hayat gücümü onunla paylaşmak istedim. Onu orada, salonun ortasında havaya kaldırmak, canlandırmak, kaybettiği şeyleri ona geri vermek istedim. Tüm oğlanların gizlice babalarına yapmak istedikleri şeyi yapmak, onu bir şampiyon yapmak istedim. Ama zaman yüzünden, yaşananlar yüzünden yenilgiye uğramış görünüyordu. Bir gün kaybettiği ve bir daha asla geri kazanamadığı bir şey yüzünden.
İçinde bulunduğum asansörün ipi kopmuştu, boşluktan inanılmaz bir hızla düşüyordu; ancak yere çarpıp içindeki her şeyi dümdüz edince durabilecekti. Çünkü Lou gitmişti. Loudan geriye sadece yavaş yavaş benim doldurmaya başladığım bir boşluk kalmıştı.
Reklam
Hani çatlak bir kaburganın sızısı bir gün hissedilir, bir gün hissedilmez ya, onun gibi... Eklemlerim sızlıyordu; paslanmış teneke adam gibiydim. Sessiz bir çığlık ciğerlerimi iyice açtı. Kulaklarım uğuldadı, kalabalığın gürültüsünü duymaz oldu. Görüş alanımdaki tüm renkler kayboldu. Bu ben değilim, diye düşündüm. Bu benim yerime geçen başka biri.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.