Yatakta On Beş Saniye

Deniz Pınar
Seni bulmam lazım... Beni bulmanı beklemek ahmaklıktı zaten.
Korkulacak o kadar çok şey yaşadım ki... Korkularım bile korkar olmuş bu kalabalık korkuluklardan.
Reklam
Anlatacak kadar diri değilim. Anlatamayacak kadar ölü de...
Hiç beyaz bir bulutu kuyruğundan yakalama ya da yağmuru bir kavanozda biriktirip saklama fırsatım olmadı.
Etrafımda yürüyen bedenler görüyorum. Sadece bedenler. Büyük alış-veriş merkezlerinin önünde bekleyen kalabalık, duraklarda akıllarından ne geçtiğini bilmediğim insanlar... Özeller mi? Hiç bir fikrim yok. Ama ben özelim. Özelim çünkü onlardan değilim. Özelim çünkü hiçbir zaman o davranışları, o bakışmaları, o tartışmaları yaşamadım. Evet eksiğim. En büyük eksiğim kalabalıkta. Kocaman bir yalnızım. Omuz hizalarımda bedenler. Benden habersiz, telaş içindeler. Derimin altına gizleniyorum hemen. Bedenime yalvarıyorum. Gösterme beni kimselere. Seni tanımazlar. Seni tanısalar da dönüp bakmazlar zaten.
Reklam
İçimden kendi cenazesine ağlayan bir duvar, duvara ağlayan bir çocuk, çocuk olmak isteyen bir adam, bunun çelişkisine gülen bir kadın geçti.
Sanki bilinmeyen bir çemberin etrafında hepimize sınırlarımızı daha doğmadan çizmişler ve bu sınırdan dışarısı için yasak getirmişlerdi. Sevemedim o sınırları bir türlü. Peki ihlal ettim mi? Gülmek geldi içimden.
Reklam
Yalnızlığı hepimizin yakından tanıdığını çok ama çok iyi biliyorum. Farklı anlamlar ve düşünceler yüklesek de o meditasyon haline, gerçekte hepimizin koynuna giren şey aynı. Beni seninle, seni onunla ve bizi onlarla aldatan aynı şey. Yalnızlık!
Geceye sağdım tüm yorgunluğumu. "Masum ihtiyar" dedim, "Bir sen, bir ben kaldık" dedim. Güldü. Cebinden çıkarıp usulca, bir karanlığı yüzüme sürdü. Ben ağladım.
Çarmıha gerilmeyi bekliyorduk sevgilim. Dünyayı, aşklaşan bir devrimle tekrar alevlendirmek için.
İyinin ve kötünün arasında Sağıma ve soluma Göktekine ve yerdekine Yalpa vururken düşlerim bir bulut içinde Ölüme hasret serçeler geçti çölümden Susuzlukları Aynı ben
Sayfa 44
Sonra ben büyüdüm. Yani en azından büyüdüğümü söylediler ve ben büyüdüğümü bu şekilde anlamış oldum, Bazen hâlâ çocukluğum hınzırca şeyler fısıldıyor kulaklarıma..
Resim