Kemal Sayar çok iyi bir yazar. Yetkin bir psikiyatrist olduğu için de toplumumuzdaki bireylerin davranışlarını, altında yatan sebepleriyle birlikte çok iyi gözlemliyor ve yazıyor. Bu kitapta da günümüz teknolojisinin kişileri, aile hayatını, günlük yaşamdaki ilişkileri vb. nasıl etkilediğiyle ilgili yazılar yer alıyor. Yapılan tespitler gerçekten yerindeydi, beğendim.
Kitap 4 ana tema etrafında şekilleniyor. Özellikle ilk başlık altındaki 'yavaşlama' konulu yazılar daha önce başka kitaplarda denk gelmediğim yerlere değiniyordu. İnsanın şu hız çağında gerçekten kendisini tanıyabilmesi için biraz zamanı kovalamaktan vazgeçmesi gerekiyor. Çocukluğundan beri evinde televizyonu olan bir genç olarak kendimi bu hız cereyanına kaptırdığımı esefle fark ediyorum.
Genel olarak, hocanın özellikle terapilerine değindiği denemelerini kendi açımdan daha ilgi çekici buldum. Her insan bu denemeleri okumakla kendisine bir pay çıkarabilir, okumaya düşünmeye, bunları yapmak için de yavaşlamaya çok ihtiyacımız var.
Hız, bir bakıma insanın kendi ölümünün, ölümlülüğünün farkına varmasını engelliyor. Yavaşlamak ânın keyfini çıkarmayı bilmektir. Ancak yavaşlayarak içimize bakabilir ve ancak yavaşlayarak hayatla konuşabiliriz.
Tuhaf olan, insanın uygarlık sürecinin kötülüğü azaltmak yerine çoğaltmasıdır. Çünkü modern ahlak bencilliği kınamıyor, alçakgönüllülüğe cevaz vermiyor.
Sevmek için zaman ayırmak gerekir. Bilmek için zamana ihtiyaç duyarız. Güzelliği ancak zaman ayırarak fark ederiz. Zamanla olgunlaşırız. Lütfen yavaş gidiniz.