Yay Yağışı

Ahmet Hamdi Tanpınar

En Eski Yay Yağışı Gönderileri

En Eski Yay Yağışı kitaplarını, en eski Yay Yağışı sözleri ve alıntılarını, en eski Yay Yağışı yazarlarını, en eski Yay Yağışı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İçinde 7 öykü var. Ben en çok yaz yağmuru, acibadem'de ki köşk ve rüyalar hikayelerini beğendim. Acibademde'ki köşk sanki saatleri ayarlama enstitüsü kitabında var olan grotesk havayı yansıtıyor. Eğlenceli, acınası, düşündürücü. Yaz yağmuru hikayesi ise sağlam bir novella. Dikkatli okumazsanız basit görünen fakat kurguyu oluşturan temel noktaları gözünüzden kacirmaniza sebep olabiliyor. Öykülerin bittiği noktalar, net olarak ifade edilmeyen ama işaret ettiği psikolojik tahliller, insan fitratinin farklı ve karanlık yönlerine değinilen hususlar ile yazıldığı zamandan günümüze ve hatta uzun yıllar sonrasina ders verebilecek kadar sağlam. Günümüz oykuculerinin eserlerinde gördüğüm pek çok fikir, yapı, kurgu, karakter gibi temel öğelerin Tanpınar dan hareketle oluşturulduğunu bu kitabı ikuyunca daha iyi fark ettim. Kitabın büyülü ve dertli bir havası var diyebilirim. Karakterlerin sorunları, anlam arayışları, tekinsiz mekanlar ve karşılaşmalar, gerçeküstü olaylar ile etkileyicilik artmış. Tabi ki Tanpınar 'in dili de eklenince ortaya kaliteli bir eser çıkmış.
Yaz Yağmuru
Yaz YağmuruAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 2023240 okunma
172 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okurken yazara hayran kalmamak elde değildi. Hikayelerinin konusundan çok betimlemelerini heyecanla takip ederken buldum kendimi. Karakterlerin ruh tahlilerini gayet başarılı buldum Yazar sanki o karakterlerle yaşamış o karakterlerle birebir aynı havayı solumuştu. Okurken bende her okuduğum hikayede karakterlerle beraber hüzünledim, sevindim.. O nedenle okumanızı tavsiye ederim.
Yaz Yağmuru
Yaz YağmuruAhmet Hamdi Tanpınar · Büyük Kitaplık Yayınları · 1972240 okunma
Reklam
Dünyanın belki en iyi kalpli insanları. Ama ne yaparsın ki hepsi dertli. Kendi dertleri değil! Başkalarının derdi. Etraflarındaki hiçbir şeyi unutmuyorlar. İşinden haksız yere çıkarılan vatman, tamir edilmediği için yıkılan ev, çocuğuna iyi bakmadığı için ölümüne sebep olan komşu kadın, ayna taşı çalınan çeşme… Hepsini biliyorlar. Hepsini hatırlıyorlar ve birbirlerine hatırlatıyorlar. Biri öbürünü tamamlıyor, tamamlarken bir başkasını hatırlıyor. Tam gayri memnun denen şeyin kendisi. Faciadan başka şeyden hoşlanmıyorlar. Öyle ki, kendi hayatları yok artık. “Nasılsınız?” der demez, zincir başlıyor.
İnsan hayatı sandığımız kadar değişik değildir. Şartların arasına, mühim anlarda kendi tecrübenizi olduğu gibi nakledin, en başka türlü hayatı doldurmuş olursunuz. İyi günler... Bu yağmurlu yolculukta, gökyüzünü tepemize mavi, büyük, tek bir çiçek gibi asan, telgraf tellerinin hemen alt çizgisinde, pencerelerin camlarında her yağmur damlasını bir elmas yapan kısa güneşli anlar gibi...
Aşk bile bende bir tür kaybetme korkusundan başka bir şey değil.
“Hani akşamla ağırlaşan sular vardır. Her şeyi içine ala ala. Bütün gün, başkalarının yaşadığı şeylerle zengin, işte öyle olurdum…”
Sayfa 15 - DergahKitabı okudu
Reklam
133 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.