"Elde edeceklerini elde edince her şeyi kaybetmek korkusu huzursuz etmeye başlar insanı... Her şeyden kim en çok korkuyorsa, o en varlıklıdır, en rahattır..."
Niçin tam Avrupalı olamadık hala?
Çünkü (sanırım bu konuda herkes, bazıları seve seve, bazıları da, kuşkusuz, diş bileyerek, kabul edeceklerdir bu görüşümü) Avrupalı değiliz... Avrupalı olabilecek kadar olgunlaşmadık henüz...
"Yokum ben. Yeryüzünde yokum. Lütfen beni görmeden çekip gidin yanımdan. Fark etmeyin beni. Görseniz bile görmezden gelin ne olur... Başınızı çevirip geçin!..."
Günümüzde cebini doldurmalı insan, olabildiğince çok mal sahibi olmalı ki saygı görmeyi ummaya hakkı olsun... Yoksa yalnız çevresinden degil, kendinden bile saygı beklemez Parisli. Hem kalbinin sesini dinleyerek, bile bile, inanarak vermez... Paranız varsa, - yalnızca paranızın olması yeterlidir- akıl almaz şeyler yapmanıza izin verirler.