Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti kitabından
Doris Lessing, roman ve öykülerinde, 20. yüzyılın toplumsal ve politik kaosu içindeki bireylerin yaşam serüvenlerini anlatır.
"Mutsuz çocukluklar, romancılar yaratır" diyen yazarın önerdiğim romanı diğer Distopyalarla benzerlik gösterir. Bir tür kıyamet öyküsü etrafında ilerler roman. Çevre kirliliği, doğal kaynakların heba edilişi ya da kullanılamaz hale getirilişi kurgunun merkezini oluşturur. Bunların sonucu olarak da evsizlerin sayısı artarken sokak çetelerinin kural tanımazlığının kural haline gelir. Dilin yozlaşması, insanların yoksullaşması, iletişimsizlik, insanların büyük şehirlerden kaçmak zorunda kalışları ve kalabalıkların yerini alan yalnızlık ve korku içinde ilerler roman
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti kitabından
Bilim kurgunun büyük romanı olan Cesur Yeni Dünya'da mükemmel bir dünya ve kusursuz insan planlanması üzerinden kurulan, mühendislik ürünü yaşam anlatır. Bu dünyanın insanları ise kapısında "Cemaat, Özdeşlik, İstikrar" yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların hamile kalması yasaktır ve bu yüzden de annelik ve babalık ahlaksızlık sayılır ve pornografik durum olarak görülür. Yaşamın ve toplumsal düzenin kurucusu ve kollayıcıları, toplumsal istikrar için, bireyleri hipnopedya -uykuda eğitim- ile yönetirler. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir.
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti kitabından
26.yüzyılda geçen romanda insanın doğadan ve kendisinden koparak yönelişini anlatır. Bu yabancılaşmanın nedeni ise yüksek teknoloji ve bürokratik yönetim biçimidir. Bireyler kişiye indirgenmiş ve kişilerin de bir kimliği yani kişi- likleri yoktur. Bir tür emir-komuta sistemine bağlanmış ve otoriter üst kurumun yönetiminde yaşam sürmektedir. İnsanların adları yoktur, herkes bir sayıdan ibarettir. Saydam, cam duvarların arkasında yaşayan insanların her dakikası sistemce belirlen- mekte, denetlenmektedir. Erkek ve dişi numaralar yalnızca, izin belgeleriyle, belirlenmiş sevişme saatlerinde birbirlerini ziyaret edebilmektedir.
GOrwell ve A. Huxley gibi yazarlara esin kaynağı olan yapıt, totoriter yaşamın oluşturduğu politik-kültürel inşanın tehlikelerine işaret eder. Distopik metinlerin öncüsü ve esin kaynağı olan bu roman, dönemin en radikal yapıtlarındandır. İyi edebiyatın aykırı ve asi ruhlular, çılgınlar ve hayalciler tarafından gerçekleştirilebileceğine inanan Zamyatin'i okumaksa ayrı bir keyiftir