En Eski Yazsonu Gönderileri

En Eski Yazsonu kitaplarını, en eski Yazsonu sözleri ve alıntılarını, en eski Yazsonu yazarlarını, en eski Yazsonu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
An, kendi ışığıyla düştüğü yerde, tam kendisi olarak gerçekleşir. Büyük bir dalganın, kumsalda her şeyin üstünü örtüp geri çekilmesi gibi geride yepyeni, öncekine hiç benzemeyen, el değmemiş bir yüzey bırakıp çekilip gider. O yeni, henüz hiçbir el ve ayağın değmediği kumsalın yüzeyi, başka bir dalgaya -bir anlık başka bir ışık çakımına- dek öylece, gözünü dünyaya ilk açmış bir çocuk bakışı denli saf, lekesiz kalır. Bir an. Artık çok şey görmüş, çok şey görmüş olduğu için de o sonsuz saflığı algılama yeteneğinden yoksun bulunan gözlerimiz, en kısa süreli çakışların gerçekler içindeki en yalın gerçeğini bir yanılsama olarak değerlendirir.
Biz kendimizdik. Hem her şeyin sahibiydik, hem kendimize bile ait değildik. Her şey bizimdi ve hiçbir şey bizim değildi. Baştan sona tutarlıydık. Baştan sona tutarsızdık. Tutarlıyken tutarlılık gerçekti. Tutarsızken tutarsızlık gerçek. Kimsenin savcısı değildik. Kendimizin savcısıydık ve kendi kendinin savcısı olanların işi çoktu ve bu büyük işti. Yorardı, acıtırdı. Biz kendimizdik. En çok kendimizi acıtırdık ve çok acıtırdık ve kendini en çok acıtanları acıtmak elimizden gelmezdi. İstesek de başaramazdık bunu ve kendini acıtmayan hiç kimse, hiçbir şey bizi acıtamazdı.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Bizi, biz kendimiz değil, bizim, bir geçmişi olan, kendi geçmişi olan, yorgun, kuşkulu, her an savunuya hazır ürkek yüreklerimiz yönetirdi. Kendi tarihini, salt bunu korumaya and içmiş yüreklerimiz.
Sayfa 120Kitabı okudu
Silkinip, bizi bizden başka biri yapan ne varsa onun dışında bir olanak arayarak, kendimize varan yolları arayarak; başka biri, yani asıl ta kendimiz olmanın bütün kapılarını zorlamak; neden birini, bir sevgiliyi, bir kocayı, bir dostu hatta, bırakmak olsun? Dahası bir oğulu ve yılları, yılları, pek çok günleri; eğer biz de bizden saklanmış tarihimizin ta kendisiysek? Bizim de özel bir tarihimiz varsa, genel, dörtköşe, sınırları başkalarınca çizilmiş tarihlere uymayan bir tarihimiz varsa? Biz kendi tarihimizin sahibi isek, onu dönüştürmek ya da bırakmak neden bir başkasını bırakmak olsun?
Sayfa 137Kitabı okudu
Düşler kurmayı unutmuş bir insanlığın küçük, görünmez bir hücresiydim. Düşünden boşaltılmış insanlara umut şarkıları söyletiyorlar. Düşünden boşaltılmış yüreklerin çağırdığı her umut türküsü, kırık plaklarda tökezleyerek, cızırtılarla yansıyor. Hıçkırıkları çok andıran bir tınıyla yankılanıyor her yanda. Bir kaçış ve kendini aldatış oyununun milyonlarca güldürü maskesi altında, ağızların kımıldadığına, gözlerin baktığına nasıl inanabilirsiniz? O kalın maskelerin altında bir düşler dünyasının da varlığına nasıl inanabilirsiniz? Düş yoksa, umuttan nasıl söz açabilirsiniz?
Her şey kendi doğrusunu bulur.
Sayfa 5
Reklam
636 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.