Yedi Evin Sırları

"Hemşirem özel öğretmeni tercih ediyor. Süleyman akıllı bir adam. Eğitimli. Hünerli. Oğlanlar da onu seviyor." "Ama eli ekmek tutmuyor," diyor Ferit. "Cebi delik, beş parasız. Saçları omuzlarına inmiş, o dejenere gavurlarınki gibi kıyafetlerle geziyor. Sefih fikirleri var. Bir gün babalık etmeyi ümit ettiğim çocuklar için kötü örnek oluyor." "Yok canım!" diyor İskender, adamın lafını duymazdan gelerek. Rakısından iri bir yudum alıyor. Bu yüzsüz herife, kız kardeşini geri götürme planlarından söz etmeyecek. "Süleyman iyi adamdır. Samimidir. Dürüsttür. Terbiyelidir. Efendi adamdır." "Günahkarlığa göz yumarsan tabii ." "Ne demek istiyorsun? " "Hiç, etrafta söylentiler dolaşıyor da . .. " Sinsi, alaycı bir gülümseme. Ferit İskender'in kulağına bir şeyler fısıldıyor. İskender'in kaşları çatılıyor. Ferit'e gitmesini emrediyor

ligarba

İskender bir yandan da bazı işlerini takip ediyor. Kendisini ziyarete gelen bir iş ortağı olan Ferit adlı adam, yukarıya çıkmadan önce gizlice çamaşırhaneye daİıp duvarda kendi açtığı küçük bir delikten hamamı dikizliyor. Atardamarları zehirli bir gazla dolmuş gibi atıyor. Kadınların mahrem çıplaklığını seyrederken nefesi kur-şun gibi ağırlaşıyor. Elleri pantolonunun ceplerine dalıyor, garip kasılmalarla titriyor. Aylardır koridorlarda Esma'nın kokusunun peşinden gidiyor Ferit. Esma'nın az önce geçtiği odaları kokluyor, duvarları yalıyor, perdeleri elliyor. Dalkavukça kötü niyetli ve çirkin emelleri olan bir adam.

Reklam

ligarba

Ara sıra, farkında olmadan birbirlerine bakıyorlar. Alev alev yanan gözlerle bakıyorlar birbirlerine. Ama elleri. . . Ellerini her zaman zaptediyorlar. Birbirlerine asla dokunmamaya yemin etmişler. Yeminleri sayesinde her gece böyle bir araya geliyorlar. Yıllardır. Yıllardır böyle sevişiyorlar, lekesiz, günahsız. Süleyman soruyor: "Esma, Esma, neden karım olmuyorsun.

ligarba

Bir zamanlar burada, Olimpos'un sakinleri kadar eski ve onlar kadar ünlü Smyrna şehrinde, tanrılar bir kralın kızını -babasıyla seviştiği için-sakız ağacına dönüştürmüşler. Günahın ürünü olan aşk çocuğu Adonis ağacın yarılan gövdesinden doğmuş. Oğlan o kadar yakışıklıymış ki, aşk tanrıçası Afrodit onu sevgilisi olarak seçmiş. Onun tek gerçek aşkı Adonis olmuş. Bir ağacın meyvesi. .

Sayfa 11Kitabı okudu

ligarba

Şunu önceden bilin ki, bu kitapta ne müthiş bir serüven, ne olağanüstü bir av, ne bir keşif, ne de bir tehlike öyküsü var; pembe bir çölün sonsuz coşkusu içinde salınarak yürüyen bir devenin yavaşlığıyla ağır ağır ilerleyişin hayali var sadece." PIERRE Loti Çöl

ligarba

Kamile ve Ayda dışında İpekçi ailesinin bütün fertleri çoktan uzaklara dağılmıştı. Yaşlı kuşak ölmüş, çocukları ise farklı adlar altında dünyanın dört bucağına dağılmışlardı. Alman, İspanyol, İsveçli, Amerikalı, Avustralyalı, Arjantinli yabancılarla evlenmişlerdi. Yine ne tuhaftır ki, ailenin hiçbir ferdinin erkek çocuğu olmamıştı. İpekçi adını yeni kuşaklara geçirecek kimse kalmamıştı. İpekçilerin nesli tükenmek üzereydi.