Yedi Evin Sırları

Alev Aksoy Croutier

Yedi Evin Sırları Posts

You can find Yedi Evin Sırları books, Yedi Evin Sırları quotes and quotes, Yedi Evin Sırları authors, Yedi Evin Sırları reviews and reviews on 1000Kitap.
O zaman lskender Bey, ailenin daha önce Barutçu olan adını 'İpekçi' olarak değiştirdi. Ailenin zenginleşmesine yol açan s ilah üretimine hiçbir zaman ısına�amıştı zaten. İskender Bey en sonunda şairane ruhuna uygun bir hayat bulmuştu.
Ama lskender Bey şansını denemiş ve böceğin yumurtaları ile dut ağacı tohumlarını, fıldişinden yapılmış bastonunun içine gizleyerek kaçırmayı başarmıştı. Az buz iş değildi bunu becermek. Dünya ticaret tarihinde bir dönüm noktası olmuştu onun bu cesareti. Birkaç böcek yumurtası ve birkaç dut tohumuyla! Göz açıp kapayıncaya kadar dut ağaçları, o zamana kadar ipek üretiminde kullanılan meşe ağaçlarının yerini almış, meşe ağacının kurdu olan ve daha düşük kaliteli ipek yapan Antherea harti böceği ise yerini Bombyx mori böceğine bırakmıştı. İşte böylece, kükürtlü memba sularının kaynadığı Uludağ'ın eteklerinde, muazzam büyük bir çiftlik oldum ben. Etrafım çepeçevre dut ağaçlarıyla doldu (çünkü dut ağaçları termal topraklarda serpilip büyür.)
Reklam
Ayakta duramayacak kadar halsiz, yere çöküp dua etmeye başladı. Tanrı'ya, artık hayatının amacına ulaştığını bildirdi. Azrail'in nefesinden hiç korkmuyordu artık. Ölüm, yaşamın sonu değildi ki, biliyordu bunu. Ruhlar çoğalarak ebediyete kadar yaşamaya devam edeceklerdi. Dualarında herkese seslenerek, kendisi için korkmamalarını rica etti. Bedeni gidecek, ama ruhu her zaman burada saklanacaktı. O gece, uykusunda vücudunu terk etti Esma. Şafak sökerken, Gonca koşarak merdivenleri tırmandı. Hanımının, eski tutku yıllarında olduğu gibi, seccadenin üstünde bir bakla tanesi gibi kıvrılıp yatmış olduğunu gördü. Gözlerine yaşlar hücum etti. Gittiğini anladı. Hanımının üstünü örttü. Esma'nın cansız bedeninden mavi bir ruh süzülüyordu. ilk bakışta şekilsiz gibi görünen ruh, sonra bulutlar gibi biçim değiştirdi ve bir parçası koparak bir bülbül oluverdi. Bülbül pencereden uçtu ve Adonis ağacının bir dalının üstüne kondu. Müezzin sabah ezanını okudu. Bülbül şakımaya koyuldu. Ve bebek ağlamaya başladı.
En baştan itibaren, Kamile'nin pasif ve sızlanmaya yatkın Makedonyalı mizacı, kayınvalideyle gelin arasında sürekli bir çekişme yarattı. Statüsünü koruma savaşı veren Esma, o harikulade dokuma uğraşını bir kenara attı. Artık zamanını Kamile'ye kötü büyüler göndermek ve pusuya yatıp bunların geri tepmelerini beklemekle g eçiriyordu. Kamile, aybaşı dönemlerinin korkunç ağrılı geçmesini ve sık sık merdivenlerden düşmesini bu büyülere bağlıyordu. Bundan hiç kuşkusu yoktu. Kamile dayanıklı, esnek ve iradeli bir k ızdı; kem bakışlarını kayınvalidesine aynen geri fırlatıyordu. İki kadın da birbirlerinin içindeki karanlığa ayna tutuyordu. Meşum ruhların gece gündüz kargaşa içinde dolandıkları buz gibi bir sessizlik ortamı sürüp gidiyordu.
Muhtemel bir rakibin görünmez tehdidini sezinleyen Esma, tanrısına dua etti. "!kinci oğlumu, en gözde oğlumu da, çiçek özü emen bir cadıya kaptırmanın acısından esirge beni Allahım. Kızın cazibesine oğlumun gözlerini kör et." Hiç kuşkusuz, K amile'nin büyük bir cazibesi vardı, belli ki bitkiler, çiçekler dünyasıyla bağlantılıydı. Memba şimdiden zehirlenmişti bile. Heyhat, Tanrı Esma'nın dualarına hiç aldırış etmedi. Ne de Şeytan onun diken dilli lanetlerine kulak astı. Alaaddin'den gelen mektuplar gitgide seyreldikçe, Kadri artık annesinin ayaklarını öpmez olunca, Esma teslimiyete ve yalnızlığa boyun eğdi. Birkaç hafta sonra, pırlantalarla bezeli paha biçilmez bir zümrüt yüzük, Esma'nin en son mücevheri, Kamile'nin parmağını süsledi. Ondan kısa bir süre sonra da, Kamile'nin kendisi bizi şereflendirdi.
Kamile. Size nasıl anlatsam Kamile'yi? Ortaya çıktığı günden beri, bir Ankara keçisi kadar inatçı, ama yapraklarını açmış bir fu l çiçeği kadar kusursuz güzellikte genç bir kadındı o. Kadri'nin duvarlarını süsleyen Dolores Del Rio'nun hık demiş burnundan düşmüş kopyasıydı adeta. Yanakları ise Loretta Young'ı hatırlatıyordu. Fıstık gibi bir cildi, elma gibi dolgun, etli bir yüzü, yoğun bir dikkat ve ihtiyatla bakan, her zaman sürekli akıl yürüten ve yargılayan kestane renkli gözleri vardı. Yatakta bile uyanık kalan gözler.
Reklam
139 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.