Milletlerin arasına fitne sokmak; öfkeyi silah ve suikastlerle alevlendirmek; kargaşa ve kan gölüyle bilinçaltlarına korku tohumları ekmek; asırlarca o topraklara ait binlerce tarihî eseri çalmak müzeye koymayacaksın da ne yapacaksın, nasıl muhafaza edeceksin ve bununla övünmek; kültür ve medeniyetin, fikir ve inançların taşıyıcısı tarihî eserleri yerle bir etmek; insan hayatını değil kendi çıkarlarını önemseyerek farklı maskeler altında sömürü çarkına su taşıtmak… Medeniyetlerin beşiği Ortadoğu sadece sömürü, ihanet ve aldatmanın değil, bitmeyen bir hırs, doyumsuz bir iştahın ayak izlerini taşıyor.
Sömürgecilerin 19. yüzyılda “Ortadoğu” ismini verdikleri bu coğrafya on yıllardır hakk ve adaletin kollarında değil; gücün pençesine terk edilmiş vaziyette. Bölge neden bu durumda sorusunun cevabındaysa dünyanın en büyük emperyal devleti İngiltere’nin payı diğerleriyle kıyaslanamayacak kadar büyük.
Bu sayımızda, Dr. Ahmet Uçar’ın kaleminden Ortadoğu meselesinin arka planını, İngilizlerin faaliyetleri temelinde ele alırken; Veysel Sekmen, meşhur İngiliz istihbaratçısı, masa başında bölgenin sınırlarını çizen Gertrude Bell’in hayatına da mercek tuttu.
Mehmet Tütüncü, Oruç ve İshak Reislerin mezarının 500 yıl sonra nasıl bulunduğunu; Tarihçi-Yazar Ömer Faruk Yılmaz, Orhan Gazi’nin annesi Mâl Hatun’u; Kasım Hızlı, vefatının 90. yılı olması dolayısıyla kitap sevdalısı Ali Emiri Efendi’yi; Yasin Özkan, Osmanlı devrinde maden ocaklarının müfettişlerce nasıl denetlendiğini; Muhammet Yıldız, ince siyasetin üstadı İncili Çavuş’u Yedikıta okurları için kaleme aldı.
Bu ay, Tecrübe Konuşuyor bölümünde Fatih Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet İpşirli'yle hayatının dönüm noktaları ve ilmî çalışmaları üzerine zevkli bir röportaj gerçekleştirdik.
