En Beğenilen Yeminler ve Prangalar kitaplarını, en beğenilen Yeminler ve Prangalar sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yeminler ve Prangalar yazarlarını, en beğenilen Yeminler ve Prangalar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Darrel gözlerini kapadı, önce hiçlik ile buluştu, sonra düşleri acı ve keskin gerçekliğe karıştı. Rüzgarın ve yağmurun ölümü çağrıştıran melodileri arasındaki kesintili ve kabus dolu uykularında kendi benliğini kaybetti.
Kitapta kayda değer sayıda karakter ve yer ismi geçiyor. Bu durumun bana George R.R.Martin’in yazım tarzını hatırlattığını söylemeliyim. Sağlam okuyucular açısından sorun yaratmayacağını düşünüyorum ancak kitaplara yüzeysel yaklaşan, okuma alışkanlıkları zayıf okuyucular daha baştan pes edeceklerdir.
Kitabın girişindeki “Yakındiyar” haritası dikkat çekici. Kitaptaki tüm yaşanmışlıkları haritada (nehir, dağ veya kaleye kadar) işaretleyebiliyorsunuz. Özellikle büyük savaşı okurken krallıkların savaş stratejileri, taktikleri harita sayesinde kafanızda daha bir netleşiyor. Üstelik savaşlarda büyüler, alevli kılıçlar da yer almıyor. İmgeleme denen bir gücün olaylara etki ettiği birkaç örnek hariç tüm ayrıntılar bir ortaçağ savaşını anımsatıyor.
Yazar, “Türeyiş Serisi” isminin altını gayet iyi doldurmuş. Ateşten doğanlar, toprağı soluyanlar gibi tabirlerle insan ırkının türeyişini kendi çizgisinde açıklığa kavuşturmuş ve okuyucuda mitolojik bir algı yaratmayı da başarmış.
Birtakım çeviri hataları var kitapta ancak pek çok okuyucu önemsemeden geçecektir, hatta belki gözden kaçıracaktır. Bu yönüyle yayınevi ve çevirmen hakkında olumlu sözler sarf edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kitabı tavsiye ederim. Puanım 8.
kitabın yayımlanma tarihi, amazon.com'da 1 Ocak 2017 olarak görünüyor. eser ise Türkçeye Kasım 2017'de çevrilmiş. böylesi ebatta bir kitabın çevirisini bu denli hızlı ve hatasız şekilde yaptıran yayınevini tebrik etmek lazım. ama yayınevinden de önce Semih Can isimli çevirmeni kutlarım. dili iyi kullanıyor kesinlikle.
kitap, türeyiş serisi'nin ilk kitabı. ilk 200 sayfada konuyu iyi çözümlemek gerekiyor. sonrasında olayların akışına adapte oluyorsunuz kolaylıkla. bozkurtların, kastapoll halkının ve oniki dini müritlerinin mücadelesini okumak keyifli.
romanın son 10 sayfasında çok büyük bir sürprizle karşılaştığımı da söylemeliyim. ikinci kitapta j.m.rocklin bu sürprizi neyle ve nasıl açıklayacak, çok merak ediyorum.
Abiela’nın uzun, gür ve ışıksızlığı anımsatan, yarı göğsüne ve yarı sırtına saçılmış siyah saçlarını; sarıya çalan açık kahverengi gözlerini gördü bu hiçlikte. Kirpiklerini, kıpkızıl dudaklarını, çenesini…
Geçen yıl Kasım ayındaki TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nda gördüğüm ve kapağı sebebiyle beni ürküten bir kitaptı bu :) Aslında ilginçtir, kitabı fuar alanında bile değil, otobüsteyken benim yaşıtlarımda bir kızın elinde görmüştüm. Bir baktım, bir çift göz kitaptan bana doğru bakıyor, ne oluyoruz demiştim...
Bu roman aklımda böyle kalmış yani. Geçenlerde fantastik edebiyat bölümünde raflarda tekrar görünce hatırladım, sonra da internetten satın alıp okudum. Romanda yazarın alışılmadık bir yazım tarzı olduğunu, konunun ve gidişatın da son derece özgün olduğunu fark ettim. Kitap bitmek bilmedi ama okuması keyifliydi :) Tavsiye edilir.
Arka kapağındaki ‘bozkurt’ ibaresini görünce bir fantastik romanda bozkurtların ne işi var diye merak edip kitabı satın aldım. Bugüne kadar fantastik edebiyattan sadece Harry Potter’ı okudum. Ondan da bir çok insan kadar etkilenmemişimdir herhalde. Yani kitapla ilgili fikrimi yazarken durumumu dikkate alın.
Yeminler ve Prangalar’ın konusunu
yazar yaşamı var eden on üç değer vardır demiş. adalet, öfke, güç, akıl, hırs, kibir, cesaret, hayalperestlik, onur, intikam, merhamet, sadakat ve özgürlük. bu değerlerden biri yok olursa yaşam devam edebilir mi diye sormuş okuyucuya. etkileyici bir yaklaşım.
din kendi kurallarıyla hayatı zaten açıklıyor ancak dinler arasında bariz farklılıklar ve maalesef çatışmalar var. öte yandan bu yazarın kurduğu dünyada din varoluştaki tek öğe değil sanki. bundan daha ötesi. insanoğlunu on üç değer yaşatır diyor ve bu değerlerin temsilcileri kitap boyunca kıyasıya mücadele veriyorlar. savaş, entrika, karmaşa, aşk, aile kavramı, kısacası her şey kitapta fazlasıyla mevcut.
kitabın yazarını yarattığı dünya ve kurgu nedeniyle, çevirmeni ise dile hakimiyeti nedeniyle kutlamak lazım.
J.M.Rocklin isminin gelecekte George R.R.Martin ve Robert Jordan gibi duayenlerle birlikte anılacağına inanıyorum.