Saba Melikesi´nin Gizemi Kebra Nagast olarak bilinen Etiyopya yazıtlarında Make-da, İslam inancında Belkıs, İncil´de ismi belirtilmeden geçen Saba Melikesi pek çok efsaneye konu olmuştur. Her ne kadar Belkıs´ın yaşadığı henüz kanıtlanamamış olsa da, hem Yemen hem de Etiyopya Belkıs´a sahip çıkmaktadır. Özellikle Kuzey Yemen´de Mahram Bilqis kentinin açığa çıkarılması, Belkıs´ın gerçekten yaşadığı ve Mahram Bilqis´in krallığının baş kenti olduğu olasılığını güçlendirmektedir. 1951 ´de çalışmalara başlanan ancak politik nedenlerle uzun süre ara verilen kazıya 1998 yılında tekrar başlanabilmiştir. Çalışmalarda henüz kentin yüzde birlik bir kısmı açığa çıkarılabilmişse de, araştırmacılar tarafından, bulunan 3,000 yıllık tapınağın Pompeii ya da Giza piramitleri kadar önemli olduğu düşünülmekte, hatta dünyanın 8. harikası olabileceği öne sürülmektedir. Tapınağın önünde kireçtaşından sekiz sütun yükselmektedir. Sütunlu avlunun arkasında yaklaşık 3,5 metre genişliğinde büyük taş bloklardan oluşan duvar 70-90 metre genişliğindeki mabedi çevreler ve dönemine göre üstün bir teknolojiyle yapılmıştır. Nijerya yağmur ormanlarında bulunan kalıntıların da Saba Melikesinin mezarını saklıyor olması mümkündür. Bournemoth Üniversitesi´nden Dr. Darling burada açığa çıkarılmayı bekleyen duvarın 14 metre yüksekliğinde ve 160 kilometre uzunluğunda olduğunu belirlemiştir. Yapının Giza Piramitinden oldukça büyük olduğu saptanmıştır. Tamamıyla toprak ve ağaçlarla kaplanmış olması, bu güne kadar korunmasını sağlamıştır, ancak uzun bir çalışmayı da beraberinde getirir. Bu yapı, bir şehire değil, bir krallığa aittir, belki de Saba Melikesinin krallığına... Saba Melikesinin krallığının gücü kutsal kitaplarda anlatılır, İsrail Kralı Hz. Süleyman´ın sarayı ise bugün bile sahip olmadığımız bir teknolojiyle yapılmıştır. Öyle ki, Kur-an´da anlatıldığı üzere Saba Melikesi bu muhteşem sarayı görünce Allah´a teslim olur. Cinler, insanlar ve kuşlardan oluşan bir ordu ve rüzgâr Süleyman´ın emrine verilmiştir. Döneminde krallığın zenginliği ve Saba Melikesi ile yaşanan antik aşk hikâyesi türlü efsanelerin doğmasına neden olmuştur, ilerleyen zaman ve yeni bulgular bu efsanelerin ne kadarının gerçekten yaşandığını inanıyoruz ki bir gün gözler önüne serecek... (Kitabın İçinden)
