Yeni ve Sert Öyküler
Orhan DuruEn Yeni Yeni ve Sert Öyküler Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Yeni ve Sert Öyküler sözleri ve alıntılarını, en yeni Yeni ve Sert Öyküler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkes katı ve duygusuz. Eğlencelerinde, kahkahalarında ve birbirlerine fısıldaşarak anlattıklarında bile bi duygusuzluk ya da birbirinden uzaklaşma var.
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Benim zorum gece yazdıklarımla…
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Tünelin ucunu görüyorum. Altgeçitlerden uzaktayım artık. Altüst oluyorum.
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Geriledik, geriledik, gerginleştik.
Hiç hoşnut değilim. Isı yüksekliğinden, yakıcı güneşten, rutubetli havadan hoşnut değilim. Hoşnutluk ne sözcük. Nefret ediyorum.
Alışmışız bir kez, gitmeden yapamıyoruz, yapmadan edemiyoruz, bir çeşit bağımlılık bu. Yaşamın tekdüze işlemine kendini kaptırma bu.
Aslında yumuşak bir insanım ve karıncaları bütünüyle yok etmek istemiyorum ama kendimi tutamıyorum. Uzaydan gelmiş de olsalar onlar da bir yaratık.
Şimdi onlara bakıp biz de karınca gibi çalışacak mıyız? Yoksa onları örnek alacak mıyız? Olamaz. Ben daha çok ağustos böceğinden ya da ateş böceklerinden yanayım. Örümcekleri, tespih böceklerini, kırkayakları bile olumlu karşılıyorum. Karıncalar ise tüylerimi ürpertiyor.
Hiç umulmadık yerlerde karşıma çıkıyor karıncalar. Karınca karınca. En küçük besin parçasının kokusunu alıyorlar, onlara göre kilometrelerce sayılabilecek uzaklardan. Ortalıkta en küçük bir ekmek parçası ya da kırıntısı kalsın, hemen üşüşüyorlar üzerine... Sabahleyin kalktığımda bir bakıyorum ki ortalık karıncalardan grçilmiyor. Uzun bir karınca ordusu, tek ya da çift sıra halinde uygun adım taşıyor bu yiyecek artıklarını, nerde olduğunu çoğunlukla çıkaramadığım yuvalarına. Bana sorarsanız uzay teknolojisinden yararlanarak beton duvarların içine bile yuva yapıp keyiflerine bakabiliyorlar bunlar.
Karıncalar gerçekten beni kaygılandırıyor.
Sezer'e göre karıncalar uzaydan gelmiş olmalı. Yeryüzü yaratıkları değil bunlar. Tanıdık, bildik böceklere, kabuklulara benzemiyor. Her böcek, kelebekler gibi olacak değil ya... Kelebekler estetik biçimde, gözümüzü ve gönlümüzü hoş tutarak dolaşıyor pır pır. Karıncalar hiç öyle değil. Gene de Sezer'e hak vermeden edemiyorum. Çünkü görülmemiş bir savaş açtım karıncalara.
Doğa hem güçlü, hem hassas. Direniyor. Ozon tabakası yırtılıyor ve patlıyor; yamanması gerekiyor, bu da yapılamıyor. Kutuplardaki buz tabakaları erimeye başlıyor; ya hormonlu domates yetiştirilen seraların yarattığı sera etkisiyle, ya da atılan füzelerin ve güdümlü bombaların sarsıntısıyla. Böylece kıyamet gününe hazırlanıyoruz. Belki deniz düzeyi yükselecek kısa süre içinde ve kıyı kentleri sular altında kalacak, belki yeni bir Nuh Tufanı patlak verecek ve Nuh'un Ankara Makarnasını bile bulamayacağız bakkallarda.
Göstergeler düşüyor ama ödemeler artıyor. Bir de vergiler ekleniyor buna. Vergilere verip veriştiriyor. Çöp vergisi örneğin. Çöp vergisi alınıyor ama çöpler o kadar hızlı alınmıyor.
Yazdıklarımda kimi saçmalamalar, kekelemeler, palavralar bulursanız, bunları gece kapıldığım karabasanlara veriniz.