Kayıp ve Yas Sürecinde Hayata Yeniden Tutunmak

Yeniden Bağlanmak

Timur Harzadın

Yeniden Bağlanmak Sözleri ve Alıntıları

Yeniden Bağlanmak sözleri ve alıntılarını, Yeniden Bağlanmak kitap alıntılarını, Yeniden Bağlanmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«Yapılan birçok araştırmada bir insanda en güçlü yas reaksiyonuna neden olan kaybın, eş kaybı olduğu ortaya çıkmıştır.»
Sayfa 78
«3-6 yaş grubu çocuklar da gerçek anlamda ölümü kavrayıp anlayamaz. Bu dönemdeki bir çocuk, ölümü geçici bir durum olarak algılar. Bu yaş grubu çocuklara göre ölüm, kademeli ve geri dönüşümü olan bir durumdur. Yani ölen kişi bir süreliğine bir yere gitmiştir ve zamanı dolduktan sonra tekrar geri gelecektir. Ölümü bir sona erme veya yaşam fonksiyonlarının durması olarak algılayamaz. Çünkü çocuğa göre "yaşadığı dünyada" ölüm diye bir şey yoktur. Bu dönem somut düşünme dönemi olduğu ve her olayı kendisiyle ilgiliymiş gibi düşündüğü için çocuk kaybettiği kişinin de kendi yaptığı hatalar yüzünden gittiğine inanır. Bu nedenle de sık sık bu ayrılığın kendisinin suçu olduğunu düşünür.»
Sayfa 126
Reklam
«Tüm bu maddelerin ortak özelliği başlangıçta kötü duyguları azaltması, orta ve uzun vadede ise giderek beyin hücrelerini öldürmesidir. Sonuç itibariyle, temelde olan herhangi bir madde ya da şeye olan bağımlılık değil asıl olarak iyi hissetmeye olan bağımlılıktır.»
Sayfa 69
«Yoğun duygulardan kaçabilmek amacıyla yas sürecinde kayıp yakını intihar eden insan için "korkak", "bencil", "kendini düşündü" veya "beni hiç düşünmedi" gibi suçlamalarda bulunarak iç dünyasını yatıştırır.»
Sayfa 80
«Bağ kurulmuş insan demek çok güçlü duygularla sevilen veya çok güçlü duygularla nefret edilen insan demektir.»
Sayfa 37
«Ölümün ve ölümsüzlüğün cinsellikle de doğrudan bir ilişkisi vardır. Bir çok insan için cinsel ilişkinin derinindeki duygu, çocuk dünyaya getirmek, neslini ve kendisini ölümsüzleştirmek anlamına gelebilir. Bu yüzden cinsellik ölüme meydan okumak ve keyif veren bir oyun oynamak gibidir. Zaten cinsel ilişki sonrasında hissedilen orgazm ve haz duygusu beynin prefrontal korteksini bloke eder ve kişi, ölüm dahil tüm kötü duygulardan uzaklaşır.»
Sayfa 215
Reklam
«Gerçekten de sekonder bir kazancı olan kayıp yakınının terapiden fayda görme ihtimali azdır.»
Sayfa 258
«Oyun sayesinde çocuk, iç dünyasının gerçekleriyle gerçek dünyanın gerçekleri arasında bir uzlaşı sağlar. Oyun oynama sayesinde, yetişkinlik döneminde gireceği rollerin provasını ve antrenmanlarını yapar. Bu yolla gerçek dünyaya adım adım kendisini hazırlamış olur.»
Sayfa 133
«Çocuğun oyunlarında veya oyuncaklarla oynanan oyunlarında her zaman için ölü ile ilgili bir tema vardır. Bazen de oyun sırasında sadece ölen birisi değil öldüren birisi de vardır. Bu oyunların en sonunda ölü canlanır ve her şey normale döner. Gerçek hayatta olmayan bu durumu, çocuk oyun sayesinde onarmaya çalışır. Eğer çocuk bir başkasının ölüm haberini duyarsa veya televizyonda ölümle ilgili bir şey görürse tekrar kaybettiği kişiyle ilgili duygularını hatırlar. Hatırlanan bu duyguları sindirebilmek için çocuk tekrar oyuncaklarla oyun oynamaya başlar. Çocuğun bu dönemde kendi kendine ya da bir yetişkin ile oyun oynaması yas sürecini sağlıklı bir şekilde sindirmesini sağlayacaktır. Ölen kişi ile ilgili kayıp duygusunun güçlü olduğu zamanlar evin içinde onu bulmaya çalışması bu yaş grubunda da görülür. Kimi durumda ise çocuk eve hayvan alıp besleyerek ölen kişinin yerini doldurmaya çalışır. Aslında bu hayvan, bilinç dışı olarak ölen kişinin yerine geçen bir temsilcidir.»
Sayfa 127
«Aile yası yaşa(ya)mıyorsa ve kendini kayıptan etkilenmemiş göstermeye çalışırsa çocukta ruhsal ve fiziksel çöküntü gelişir.»
Sayfa 124
Reklam
«Yas tutamayan ve bu süreci kendi kendine halledemeyen insanlarda şu sonuçlarla karşılaşılabilir: 1. Yas sürecindeki duyguları bedenlerine yansıtırlar ve bedensel hastalıklar geliştirirler. 2. Yas sürecindeki kötü duygularda kalamayıp bu duyguları derinlere bastırdıkça ruh sağlıkları bozulur ve ruhsal hastalıklar geliştirirler. 3. Yas sürecinin kötü duygularını yaşamamak için bağımlılık geliştirirler ve bu sayede kötü duygulardan uzaklaşırlar. 4. Kayıpla gelen kötü duygularını çocuklarına yansıtır ve ölümle ilgili travmaları öteki nesillere aktarırlar. 5. Kayıp ve yas sürecini kendi başlarına halledemediklerini fark edip bir ruh sağlığı profesyoneline başvurur ve profesyonel yardım alırlar.»
Sayfa 174
«Kayıpla ilgili bir duygunun en etkili ve kişiyi iyi hissettiren şekilde nasıl çözümleneceği konusunda kesinleşmiş bir tedavi yöntemi yoktur.»
Sayfa 137
«Anıların hafızaya kayıt edilme sürecinde kötü duygular hafizanın daha yüzeyindedir ve bu nedenle kötü duyguların olduğu anıların hatırlanması daha kolaydır. İyi duygular ise beynin daha derinliklerinde saklanır ve iyi duyguların olduğu anılar daha az hatırlanır. Bu yüzden de bir insan iyi hissettiği bir hatırayı hatırladığında aslında o hatıranın bir yerlerinde görmek istemediği kötü duyguların olduğu bir alan da bulunmaktadır. Tamamı iyi duygudan oluşmuş bir anıyı bilince getirmek ise çok kolay değildir.»
Sayfa 35
«Yas sürecini yaşamamak ölen kişiye dönüşmeye neden olur.»
Sayfa 28
«Gebelik sırasında yaşanan duygular çok güçlüyse, bunlar bebeğin beyninde ve bedeninde depolanır. Örneğin gebelik boyunca çok depresif olan bir annenin duyguları bebeğe geçecek ve bebeğin ruhsal yapısını etkileyecektir. Bu durum farelerle ilgili araştırmalarda da gözlemlenmiştir. Bu araştırmaların sonuçlarına göre hamile fare bir strese ya da bir enfeksiyona maruz kaldığında bebek farede şizofreni veya otizm riski artmıştır. Eğer gebelik sağlıklı geçerse yavru fare de sağlıklı olmuştur. Bu konuya başka bir örnek de 2. Dünya Savaşı'ndaki toplama kamplarıdır. Toplama kamplarında kalan gebelerin çocuklarında şizofreni oranı toplum ortalamasına göre daha fazla görülmüştür. Bu konuya başka bir örnek de 1960'lı yıllarda yaşanan Çin kıtlığıdır. Bu tarihlerde Çin'de büyük bir yiyecek kıtlığı yaşanmış ve yaşanan kıtlık döneminde 40 milyon civarında Çinli açlıktan ölmüştür. Çin kıtlığı yıllarında doğan bebeklerin gelişimleri takip edildiğinde bu bebeklerin yetişkinlik dönemlerinde şizofreni olma oranının iki kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir.»
Sayfa 239
478 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.