Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kayıp ve Yas Sürecinde Hayata Yeniden Tutunmak

Yeniden Bağlanmak

Timur Harzadın

En Eski Yeniden Bağlanmak Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yeniden Bağlanmak sözleri ve alıntılarını, en eski Yeniden Bağlanmak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölen kişinin kaybıyla ilgili yaşanan oldukça yoğun kötü duygular özellikle kaybın ilk aylarında yeterince deneyimlenmezse, bu durum yıllarca hatta bazen de ömür boyu kayıp yakınını olumsuz etkileyen bir sürece dönüşebilir.
Ölen kişi eğer 0-7 yaş aralığında tanışılmış ve bağ kurulmuş bir kişiyse ölüm çok daha acı verici olacaktır.
Reklam
Yas tutma sürecinde verilen reaksiyonlar genellikle bilinçdışıdır ve bu yüzden de kişi tarafından fark edilmez.
"Günümüz modern insanı, çoğunlukla yas sürecini yaşamak ve kayıpla ilgili gelen acıyı hissetmek yerine acıdan kaçmayı ve iyi hissetmeyi tercih etmektedir. Bunun nedeni, modern bireyin yaş sürecinde yaşanacak olan acı duyguları, 'boşu boşuna yaşanan duygular' olarak değerlendirmesi, bu süreci gereksiz ve belki saçma bulmasıdır. Bir insan 'modern bir hayat' yaşıyor olsa bile 'Acı hissetmek yerine mutlu yaşamak daha iyidir!' düşüncesi, gerçeklikle bağdaşan bir düşünce değildir. Çünkü yas sürecinin kötü duygularından kaçmak ve bunları yaşamamaya çalışmak, bu duyguları gerçekte yol etmemektedir."
Sayfa 27 - Kanon KitapKitabı okuyacak
"Yas tutabilen ve hayatın ölümlü olduğunu idrak eden bir kişi, gerçek anlamda 'hayata yeniden bağlanabilecek' anda kalma ve mindfull olma yetisine sahip olabilecektir."
Üzüntünün yok sayılması ve kayıp yakınına bunun kötü bir şeymiş gibi telkin edilmesi yas tutan kişiyi olumsuz etkiler. Sonuçta kişi üzüntü duygusunu boşaltamaz ve bu duygu bilinçdışının derinliklerine itilir. Bu şekilde gerçekte var olan bir açıdan uzaklaşan, onu yok sayan zihin, öfke, kendine kızma suçlu hissetme ve utanma gibi diğer duygularla sürece devam eder.
Reklam
Kendisine acıyan bir insanın derindeki duygusu asıl olarak takdir edilme arzusu, kibir, ve büyüklenmektir. Yaşadığı büyük acıya ve kayba rağmen “her şeye rağmen yine de ayaktayım” gibi bir duygu ile kendisinin güçlü ve özel bir insan olduğunu düşünür ve hisseder. Bu yüzden kendine acımayı alışkanlık haline getirmiş bir insanın sağlıklı bir yas sürecini yaşaması mümkün değildir. Buna ilaveten bu gibi kayıp yakınlarının terapi sürecinde fayda görmesi de genellikle düşük seviyede olmaktadır.
Sayfa 102Kitabı okudu
«Ruhsal yapımızda bizi var eden elementlerden hangilerini kaybedersek bu YAS oluşur, hangilerini hangi şartlarda kaybedersek bu UZAMIŞ YAS olur.»
Sayfa 16
«Ölen kişinin kaybıyla ilgili yaşanan oldukça yoğun kötü duygular özellikle kaybın ilk aylarında yeterince deneyimlenmezse, bu durum yıllarca hatta bazen de ömür boyu kayıp yakınını olumsuz etkileyen bir sürece dönüşebilir. Kişinin ölen yakınını "iç dünyasından çıkarması" ve içsel olarak onunla yeni bir şekilde bağ kurması karmaşık ve zorlu bir süreçtir.»
Sayfa 18
«Yas tut(a)mayan bir kişi ise, aslında ölen kişiyi ömür boyu canlı tutabilmek için beyhude bir çabaya da girer. Çünkü ölen kişinin yokluğunda sorumluluk almak ve yaşam tarzını yeniden düzenlemek, kısacası "kayıp ve yas sürecinden sonra hayata yeniden bağlanmak" zor bir iş olacaktır.»
Sayfa 18
478 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.