Öncelikle bu konuda okuduğum ilk kitap olmadığı bilgisini geçeyim. Konuya hakim olduğum için kitabın konu aldığı din baskısı, kilisenin kendi çıkarına yönelik olayları yönlendirdiği bir toplum çevresine aşinaydım. Kitap benim için saydığım sebepler doğrultusunda bunaltıcı olmadan akıp gitti. Yunanistan’ın Likovriski bölgesinde bir köyde Paskalya yortusu için İsa’nın çarmıha gerilişini tekrar canlandırmak isteyen köyün ileri gelenleri köy halkından bu gösteriyi canlandırmaları için; İsa, Mecdelli Meryem, Yahuda ve Petrus seçerler.
Durumlar öyle bir gelişir ki, bu seçimler köyün karışmasına sebep olur. Herkes farkında olmadan kendi rolüne bürünür ve aslında eğlenmek isteyen burjuva sınıfı, tahtının sallandığını pek sonraları anlar.
Kitabın daha ilk sayfasından itibaren komünizmi iliklerime kadar hissettim. Din baskısı ve hatta o hep bahsedilen kilise baskısı omuzlarıma yük oldu.
Gelişen durumlar sırasında sinirlenmemek, sayfaların arasına girip köyün ileri gelenlerini şöyle bi güzel pataklamak istememek mümkün değildi.
Ayrıştırmanın, ötekileştirip fişlenmenin ne demek olduğunu açıkça sergilemiş Kazancakis.
Bu konuda bir şeyler okumak isterseniz başlangıç kitabı niteliğinde olabilir. Bir köy halkının sonunu getiren “Yeniden Diriliş” tiyatrosu İsa’nın hayatına da ışık tutmayı ihmal etmiyor. İlgilisine yıldızlı önerimdir efenim.