Yeniyetmelik

Lev Tolstoy
''Babaannenin ölmesinde üzüntü değil, ölümün korkunçluğu duygusu hissedilir.'' diyor Tolstoy. Bir başka ilginç fikri de şu: bencilliğin sebebi kendini herkesten zeki saymaktır.
128 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1854
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Ergenlik çağları
132 syf.
·
Puan vermedi
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
‘un yarı otobiyografik üçlemesinin ikinci eseri
İlkgençlik
İlkgençlik
yazarın büyüme yolunda(ergenlik) attığı ilk adımları konu ediniyor. Çocukluk yıllarının masum dünyasından ayrılırken, şimdi hayatın
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,935 okunma
132 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Selamlar her kese. "İlk gençlik" Tolstoy'un "Çocukluk"tan sonraki kitabıdır. Burada ilk gençlik bir geçiş dönemi olduğu kadar bir çelişki dönemi olarak da değerlendirilmektedir. Tolstoy'un görüşlerine göre bu çelişkiler nedeniyle insanın hayatında bazı kusurlar ortaya çıkar ve insan hayatın güzelliklerini göremez. Kahraman Nikolenka "Çocukluk" kitabında insanlarla birlikte olmayı ve onlarla vakit geçirmeyi seviyorsa, "İlk gençlik"te insanlardan uzak durmayı tercih ediyor. Ama o insanlardan uzak dursa da kendisine yakın birini tanıyor ve içinde bir dostluk duygusu oluşmuş oluyor. İnsanda güzel bir izlenim bırakan bir kitaptı. 7/10
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,935 okunma
Bir çocukluk evresinin geçiş dönemi...
103 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tolstoy'un yer yer kendi hayatından izler taşıyan "ilkgençlik" bir çocuğun gençliğe geçtiği dönemi anlatan bir eserdir. Yalnızlık bir çocuğa ıstırap çektireceği bir gerçektir. Fakat bir çocuk yaşadığı zorluklara rağmen umut bulabiliyorsa arkadaş edinebiliyorsa herşeyi özümsemiş demektir. Dayak, hiçbir zaman çare değildir. Bir çocuğu eğitmek dayaktan geçmemeli, iç dünyasını kuşatan içtenlik ve samimiyetle yetiştirilen çocukların geleceğinin parlak olduğunu biliyoruz. Farkındalık garipsenmiyecek bir durumdur. Yazarımızın bu durumu anlatan eser, bize çocukluğumuzu hatırlatacak niteliktedir. Akıcılığına hayran kaldığım ara ara yabancı kelimelere yer verilen bu eser okuma hevesinizi arttıracak. Birden fazla okusam bıkmayacağım bana göre okunulası bir eserdir. Herkese okumasını öneririm. -incelememi okuduğunuz için teşekkürler.-
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Kapra Yayıncılık · 20212,935 okunma
132 syf.
7/10 puan verdi
Dumbledore elindeki ikinci tüpü, buharlar çıkan kaseye döküyor ve bizlere Tolstoy'un ergenliğini seyrettiriyor. Kitabın bazı yerlerinde "Baba, ben Cheetos'tan mi çıktım, Cola Turka kapağını bakkala verip beni mi aldınız? " seklinde geçse de bu zirlakliğin içinde aslında gençliğin, geçmiş deneyimlere değil; belki de olmayacak olan ( kişiye o an pozitif gelen ) bi umudun etkisiyle geleceğini şekillendirme çalıştığını veriyo gibi geldi. Bir de kendimi onlarla istemsizce karşılaştırdim nedense. Adamlar o yaşlarda ( 15, 16 falan ) felsefe, tiyatro, müzik, çocuk yetiştirme gibi konular üzerine tartışmalar yapmışlar. Bense fırlama arkadaşlarımla sınıftan fotokopi parası toplayıp internet cafeye yerdik. Aramızda dağlar, ovalar hey heyy :) Neyse fazla uzattım, herkese iyi okumalar diliyorum :)
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,935 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ergenliğin ve gençliğin en buhranlı dönemleri konu alınmış. Her ergen gibi Nikolay da öfkesini, kızgınlığını en yakınlarına yansıtıyor. Kendi içinde kurguladığı hayatın içinde kendi yargılarıyla hüküm veren minnak kral. Yatırım tavsiyesidir.
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Karbon Kitaplar · 20212,935 okunma
İlk Gençlik
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba... Lev Nikolayeviç Tolstoy’un son derece akıcı olan eseri. Tolstoy bu kitabında 10 yaşından itibaren geçen çocukluk ve gençlik yıllarını o kadar güzel anlatıyor ki ister istemez o yılları ve o anları yaşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Bu güzel kitapta Tolstoy’un yüz güzelliğini anlattığı bir kısmı paylaşmak istiyorum: "Annemin yüzü güzeldi; gülümsediği zaman daha da güzelleşiyor ve etraftaki her şey sanki daha parlak görünürdü. Kötü günlerimde bu tebessümü bir an için bile görebilseydim eğer, acı nedir bilmezdim. Bir yüzün güzelliği tebessümde yatar diye düşünüyorum: eğer gülümseme yüzü daha da çekici kılıyorsa o güzel bir yüzdür; eğer tebessüme rağmen yüz hep aynı kalır, değişmiyorsa sıradan bir yüzdür; eğer tebessüm güzelliği bozuyorsa o yüz çirkindir. "
İlk Gençlik
İlk GençlikLev Tolstoy · Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları · 19972,935 okunma
132 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Herkese merhaba! Tolstoy’un yarı otobiyografik denebilecek üçlemesinin ikinci kitabı olan İlkgençlik adlı eseri, serinin ilk kitabı olan Çocukluk’un devamı niteliğinde bir eser… Tolstoy bu kitabında, kitabın adından da anlaşılacağı üzere, gençlik, daha doğrusu ergenlik yıllarına adım attığı dönemlerini anlatıyor. Yazarın hayatının bu dönemiyle ilgili en önemli değişiklik, kendisinin de kitapta bahsettiği şu ifadede net bir şekilde görülebiliyor: “Yaşamınızın belli bir döneminde olaylarla ilgili bakış açınızın tümden değiştiği, o ana dek gördüğünüz her şeyin henüz bilmediğiniz öbür yüzünü size döndürdüğünü ansızın fark ettiğiniz oldu mu hiç sevgili okurum?” Aslında Tolstoy İlkgençlik’te, gençliğe adım attığı ilk yıllarda hayatı yeni yeni tanıdığını, insanların gerçek yüzünü görmeye başladığını, kendisinin belli konularda tam olarak ne düşündüğünü, yaşadığı deneyimlerin ne anlama geldiğini, kısacası hayatın anlamını bulmaya çalıştığını anlatıyor. Bunun yanı sıra, ilk kitaba göre bu kitapta karakter analizlerinin ve felsefi konuların biraz daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Dili ve anlatımı, Çocukluk’a göre daha akıcı ve ilgi çekici olan bu eseri her kitapseverin okumasını tavsiye ederim. Herkese bol kitaplı günler dilerim.
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,935 okunma
132 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İlkgençlik
İlkgençlik
, Rus Yazar
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
'un benzersiz gözlem gücünün, muazzam tasvir yeteneğinin de ilk örneklerinden biridir. Tolstoy’un yarı otobiyografik denebilecek üçlemesinin ikinci kitabı olan İlkgençlik, ilk kez 1854 yılında yayımlanmıştır. İkinci kitap da ilki gibi samimi, sade bir kurguya sahiptir. Tolstoy kendini, ailesini ve çevresini gittikçe daha iyi kavrayan kahramanının manevi gelişimini eserinin merkezine alır.
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,935 okunma
132 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Ancak yaptigim felsefi kesifler gururumu aşırı derecede okşuyordu: Kendimi tüm insanligin yararı için yeni gerçekler keşfeden yüce bir insan olarak hayal ediyor, sahip olduğum üstünlüğün farkinda oldugumdan diğer ölümlülere gururla bakiyordum. Ama tuhaf bir sey vardi: Bu ölümlülerle tartismaya girdigimde onlardan cekiniyordum ve kafamda kendimi ne kadar yükseğe çikartirsam, baskalarinin yaninda üstünlüğümün farkinda oldugumu o derece az gösterebiliyor, bu da bir yana, söyledigim en basit sözden ve yaptığım en basit davranistan utanmama alışkanlığını bile kazanamıyordum." Sayfa-92 Tolstoy' un otobiyografik roman üçlüsünün ikincisini de böylelikle bitirmiş oldum. Bakalım üçünsüyü de aynı merak ve keyifle okuyacak mıyım? İlk ikisi tavsiye içerir, çok fazla yorum yapmak istemiyorum, okuyup Tolstoy' un dünyasına yola çıkmalısınız!
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,935 okunma

Yazar Hakkında

Lev Tolstoy
Lev TolstoyYazar · 205 kitap
Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı. Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir. Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti. Lev Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluk"u bu sıralarda yazdı. Lev Tolstoy Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi. Lev Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs kendisinden 16 yaş küçük olup henüz 18 yaşındaydı. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocukların 3'ü bebek iken, biri 5 diğeri de henüz 7 yaşında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir. Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır. Lev Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular. 82 yaşında vefat eden Lev Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı kitabı "tanrının egemenliği içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.