Bir seyahatnâme'de ne yazılmalı? Ben bir gün batımının renklerine eşlik eden bir rüzgârı dinlemek isterim meselâ. Bir çiçek tarhında uyuklayan çiçeğin gördüğü rüyayı tabir eden satırlar okumak isterim. Yıllanmış yolların dudaklarını kavuran türküleri, seyyâhın saklamaya çalıştığı ayak seslerini duymak isterim. "Şehir de şehirmiş ha" diye içimden geçirmek isterim.
Her özet kötü bir özettir. Peki şehirleri özetlemeye çalışan seyyah ne kadar başarılıdır?
"İnsan ya âşık, ya halinden memnun, ya da hırslarının güdümünde, veya meraksız, ya da kendiyle barışık (ki mutluluğun eş anlamlısı haline geliyor bu laf) değilse, kent hiç durmaksızın zaman tüketmek için tasarlanmış, illüzyonları yeyip bitiren, anıtsal bir makina gibidir."
Şehre ilginç bir bakış açısıyla yaklaşmış yazar. Anlattığı sadece şehir değil. İçindeki insan ile anlatmış onu. Bu yüzden biraz hikaye tadı da vardı metinlerde.
Çok beğendiğimi söyleyemem. Neden? İsimler yabancı, kültür yabancı, şehirler yabancı... anlatılan hikâyeler yabancı...Bu kadar yabancılık arasında bir İstanbul kitabı aramadım değil. Neyse ki çantamda Nesim Gürsel'in İlk Kadın isimli kitabı vardı...
Yerel RenklerTruman Capote · Sel Yayıncılık · 201727 okunma