Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair

Rıdvan Temizer

En Yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair sözleri ve alıntılarını, en yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pazartesi sendromu, sosyete şımarıklığıdır. Ekmeğinin peşinde olanlar için pazartesi, Besmele'dir.
Reklam
" Çıktığım her yerin kapısını sert kapatmamla tanınırken, senin kapın çarpmasın diye arasına elimi koydum.."
Yüreğimin zarif acısı Şimdi bu şehir, adının incesiyle gülümsüyor kuşlara Basıp geçtiğin yollar, dokunduğun duvarlar… Her yer şarkı söylüyor. Kimyası değişiyor gökteki yıldızların. Parlıyor aklımdaki kuyruklu uçurtmalar. Şimdi her evin gölgesinde bir avuç su kalbim. Yüzünü yıkıyor göçüp gitmiş babalar. Ağzını uzatıp yudumluyor, terlemiş şen çocuklar. İyi ki geldin bak! Şimdi bu şehir çocuk, bu şehir baba, bu şehir aşk…
Anılar defterinde gül yaprağı Gibi unutuldum kurudum Başıma düşmüş sevda ağı Bir başıma tenhalarda kahroldum Sen kimbilir, rüzgârlı eteklerinle Kimbilir hangi iklimdesin, ben Sensiz bu sessizlikle Deli gibiyim sensiz Bu sessizlikle...
Reklam
Bazen öyle bir an gelir ki Kaçmak istersin kaçamazsın Yok olup gitmek istersin gidemezsin Kendi içinde boğulur kalırsın Acıların içinde kaybolursun Ne yana dönsen efkarla dolarsın Için içini kemirir de yine de bir şey yapamazsın Alıp başını çekip gitmek istersin çok uzaklara.. Yapamazsın işte o nalet olası sevgi her bir hücrene işlemiştir... Kıyamazsın sevdiklerine bir tek kendine kıyar insan.. Parca pörçük olur yüreğin bazen dağılırsın.. Yine de gülümsersin hiç birşey olmamış gibi Tüm herşey yerli yerindeymiş yolundaymış gibi Sessizliğe bürünürsün o küçücük dünyanda... Kimseler anlamaz seni, kimselere anlatamazsın derdini.. Anlatsan da ne değişir ki zaten... Senin en zayıf yanından yakalayıp daha da kanatirlar... Kanatlarını koparırlar uçamayasın mutsuz olasın diye... Gözlerinden yaşlar akar, gider öylece...
Hastalığının iyice ağırlaştığı günlerin birinde Cahit nefes nefese uyandı. Yanında refakatçi olarak Rasim Özdenören vardı. Besbelli rüya görmüştü Cahit: “Rüyamda Necip Fazıl'ı gördüm. Yirmi beş yıl sonra burada görüşeceğiz.' dedi." Bunu duyunca o kadar umutlanmıştım ki. Belki de bu bir işaretti. Belki Cahit yirmi beş yıl daha yaşayacaktı. Kim bilebilirdi ki? Rüyanın üzerinde epey zaman geçmişti. Cahit artık zorlukla konuşur durumdaydı. Yanına gelen en yakın arkadaşlarından Erdem Bayazıt'ın elinden tuttu. Konuşmaya çalışıyor ama başaramiyordu. Gözlerinde gülümseme ile karışık bir hüzün vardı. Ne diyecekti acaba? Sonunda Erdem'e yaklaşmasını söyledi. Gücü yoktu. Sesini başka türlü duyuramazdı. Önce baktı bir an. Dışarısı Haziran güneşiyle capcanlıydı. Ağaçları çiçek açmıştı, kuşlar civildiyordu. Tekrar Erdem'e döndü. “Erdem,” dedi, “kırlarda çiçekler artık bensiz açacak.” Ertesi gün, 7 Haziran 1987'de artık aramızda değildi Cahit. Takvime dikkatle baktım. Aklıma Rasim'e anlattığı rüya gelmişti çünkü. Rüyasını anlatmasının üzerinden yirmi beş gün geçmişti. Zarif bir adam, yeryüzünde bir şair bu dünyadan göçmüştü. Kırk yedi yılda yazılan bu uzun şiir sona ermişti...
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Öğretmenlik yapacaktı. Onun yapısına en uygun işlerden biriydi öğretmenlik. Ömrü boyunca hiç eksilmeyen çocuk sevgisi sayesinde kendini bu mesleğe çok daha yakın görüyordu.
88 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.