En Yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair sözleri ve alıntılarını, en yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüreğimin zarif acısı
Şimdi bu şehir, adının incesiyle gülümsüyor kuşlara
Basıp geçtiğin yollar, dokunduğun duvarlar…
Her yer şarkı söylüyor.
Kimyası değişiyor gökteki yıldızların.
Parlıyor aklımdaki kuyruklu uçurtmalar.
Şimdi her evin gölgesinde bir avuç su kalbim.
Yüzünü yıkıyor göçüp gitmiş babalar.
Ağzını uzatıp yudumluyor, terlemiş şen çocuklar.
İyi ki geldin bak!
Şimdi bu şehir çocuk,
bu şehir baba,
bu şehir aşk…
Anılar defterinde gül yaprağı
Gibi unutuldum kurudum
Başıma düşmüş sevda ağı
Bir başıma tenhalarda kahroldum
Sen kimbilir, rüzgârlı eteklerinle
Kimbilir hangi iklimdesin, ben
Sensiz bu sessizlikle
Deli gibiyim sensiz
Bu sessizlikle...
Bazen öyle bir an gelir ki
Kaçmak istersin kaçamazsın
Yok olup gitmek istersin gidemezsin
Kendi içinde boğulur kalırsın
Acıların içinde kaybolursun
Ne yana dönsen efkarla dolarsın
Için içini kemirir de yine de bir şey yapamazsın
Alıp başını çekip gitmek istersin çok uzaklara..
Yapamazsın işte o nalet olası sevgi her bir hücrene işlemiştir...
Kıyamazsın sevdiklerine bir tek kendine kıyar insan..
Parca pörçük olur yüreğin bazen dağılırsın..
Yine de gülümsersin hiç birşey olmamış gibi
Tüm herşey yerli yerindeymiş yolundaymış gibi
Sessizliğe bürünürsün o küçücük dünyanda...
Kimseler anlamaz seni, kimselere anlatamazsın derdini..
Anlatsan da ne değişir ki zaten...
Senin en zayıf yanından yakalayıp daha da kanatirlar...
Kanatlarını koparırlar uçamayasın mutsuz olasın diye...
Gözlerinden yaşlar akar, gider öylece...
Hastalığının iyice ağırlaştığı günlerin birinde Cahit nefes nefese uyandı. Yanında refakatçi olarak Rasim Özdenören vardı. Besbelli rüya görmüştü Cahit:
“Rüyamda Necip Fazıl'ı gördüm. Yirmi beş yıl sonra burada görüşeceğiz.' dedi."
Bunu duyunca o kadar umutlanmıştım ki. Belki de bu bir işaretti. Belki Cahit yirmi beş yıl daha yaşayacaktı. Kim bilebilirdi ki?
Rüyanın üzerinde epey zaman geçmişti. Cahit artık zorlukla konuşur durumdaydı. Yanına gelen en yakın arkadaşlarından Erdem Bayazıt'ın elinden tuttu. Konuşmaya çalışıyor ama başaramiyordu. Gözlerinde gülümseme ile karışık bir hüzün vardı. Ne diyecekti acaba? Sonunda Erdem'e yaklaşmasını söyledi. Gücü yoktu. Sesini başka türlü duyuramazdı. Önce baktı bir an. Dışarısı Haziran güneşiyle capcanlıydı. Ağaçları çiçek açmıştı, kuşlar civildiyordu. Tekrar Erdem'e döndü. “Erdem,” dedi, “kırlarda çiçekler artık bensiz açacak.”
Ertesi gün, 7 Haziran 1987'de artık aramızda değildi Cahit. Takvime dikkatle baktım. Aklıma Rasim'e anlattığı rüya gelmişti çünkü. Rüyasını anlatmasının üzerinden yirmi beş gün geçmişti. Zarif bir adam, yeryüzünde bir şair bu dünyadan göçmüştü. Kırk yedi yılda yazılan bu uzun şiir sona ermişti...
Öğretmenlik yapacaktı. Onun yapısına en uygun işlerden biriydi öğretmenlik. Ömrü boyunca hiç eksilmeyen çocuk sevgisi sayesinde kendini bu mesleğe çok daha yakın görüyordu.