Bir Jeolog Gibi Düşünerek Dünyayı Kurtarabilir miyiz?(Bilim Serisi 41)
Yeryüzünün Zamanı
Marcia BjornerudEn Yeni Yeryüzünün Zamanı Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Yeryüzünün Zamanı sözleri ve alıntılarını, en yeni Yeryüzünün Zamanı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Jeolojik düşünme, zihnimizin gözüyle yalnızca yüzeyde görünenleri değil, yüzeyin altındakileri, yani olmuş olanla olacak olanı da görmektir.
Sayfa 33Kitabı okudu
Toprak, ormanlar, su gibi doğal kaynakları ulusun geleceği adına korumak bir zamanlar bir yurtseverlik davası, yurt sevgisinin bir kanıtı sayılırdı. Şimdiyse, tüketim ve parasallaştırma tuhaf bir şekilde (artık şirketleri de kapsayan bir kavrama dönüşmüş olan) iyi vatandaşlığın göstergeleri arasında sayılıyor. Öyle ki, "tüketici sözcüğü neredeyse "vatandaş" ile eşanlama gelmiş durumda ve bu darum kimseyi de rahatsız ediyor gibi görünmüyor. "Vatandaş" sözcüğü zihinde katılım, katkıda bulunma, verme ve alma eylemlerini canlandırır. "Tuketici" ise, sanki yegane rolümüz bir buğday tarlasına çöken çekirge sürüsü gibi güzün gördüğü her şeyi tükeymekmiş gibi yalnızca alma fillini ima eder. Kıyamet temelli görüşlere alaycı gözlerle bakabiliriz, ne var ki, tiketim düzeyleri sürekli olarak artabilir ve artmalıdır şeklindeki daha yaygın fikir veya ekonomik düstur da pek farklı bir aldatmaca değildir. Dahası, uzun verimli bir vizyona olan ihtiyaç daha da acil hale gelirken, dışarıya kapalı, kendine hayran bir ŞİMDİ içinde vaktimizi telefon mesajları ve tweetlerle geçirdikçe dikkat aralığımız gitgide daralıyor.
Sayfa 24Kitabı okudu
Mali yıllar ve Kongre yasama dönemleri gelecek konusunda dar görüşlü bir bakış açısı dayatıyor. Kısa vadeli düşünenler ikramiyeler ve yeniden seçilmeyle ödüllendirilirken, gelecek kuşaklara olan sorumluluğumuzu ciddiye almaya cesaret edenlerse genelde kendilerini azınlıkta, susturulmuş ve işsiz kalmış buluyorlar. Günümüz kamu kuruluşlarından pek azı iki yıllık bütçe döngülerinin ötesine geçen planlar yapabiliyor. İki yıl ilerisini düşünmek bile bugünlerde Kongre ve eyalet meclislerinin kapasitelerinin ötesinde görülüyor ve son dakikada açık kapatmaya yönelik harcamalar standart uygulama haline gelmiş bulunuyor. Ulusal parklar, halk kütüphaneleri ve üniversiteler giderek vergi mükelleflerinin sırtında yük (ya da şirketlere sponsorluk için yeni fırsatlar) olarak değerlendiriliyor.
Sayfa 23Kitabı okudu
Örneğin, ekonominin ücret artışları için işçi veriminin sürekli artmasını zorunlu kılan mantığına göre, eğitim, hemşirelik ya da sanatçılık gibi zaman isteyen faaliyetlere dayalı meslekler sürekli problem teşkil eder, çünkü bunlar elle tutuşur ölçüse daha verimli hale getirilemez. Haydn’ın bir yaylı sazlar dörtlüsü için bestesini seslendirmek on sekizinci yüzyılda ne kadae sürüyorsa, yirmi birinci yüzyılda da o kadar sürer. Yani ortada gelişme falan yok! Bu bazen, bu açmazı ilk açıklayan ekonomisylerden birinin onuruna “Baumol hastalığı” diye adlandırılır.
Sayfa 23Kitabı okudu
Kıyametin eli kulağında olduğuna inananların, iklim değişimi, yeraltı sularının azalışı ya da biyoçeşitliliğin yitirilişini dert etmeleri beklenemez. Eğer bir gelecek yoksa, herhangi bir şeyi korumaya kalkmak emek israfından başka bir şey olmaz.
Sayfa 22Kitabı okudu
Yirmi birinci yüzyılda eğitimli bir yetişkinin bir dünya haritası üzerinde kitaları tanıyamaması bizi şoke ederdi, ama gezegenin uzun tarihinde öne çıkan en yüzeysel birkaç olay (Bering Boğazı... dinozorlar... Pangea?) dışındaki şeyler konusunda büyük ölçüde cahil olmamıza aldırdığımız yok. Zengin ve teknolojik açıdan gelişmiş ülkelerdekiler de dahil olmak üzere insanların büyük çoğunluğu, örneğin Dünya'nın tarihindeki önemli dönemlerin süreleri, daha önceki çevresel istikrarsızlık dönemlerindeki değişimlerin hızları, yeraltı su sistemleri gibi "doğal sermayelerin" varlık süreleri gibi zaman ölçeklerine yabancı. Bir tür olarak Dünya'da kendimizin ortaya çıktığı zamanın öncesine karşı çocuksu bir ilgisizlik ve inanmazlık sergiliyoruz. Kahramanları insan olmayan hikâyelere burun kıvıran pek çok kişi doğa tarihine aldırmıyor. Dolayısıyla duygularımızda ayarsız olduğumuz kadar "zamansızız", zaman cahiliyiz
Sayfa 18Kitabı okudu