Nostaljiyi oldu bitti çok severim.Lise zamanlarımda hep izlerdim annem ve erkek kardeşim ile.Hatta erkek kardeşim ile favori filmimiz 1966 senesinde çekilen Kartal Tibet ve Hülya Koçyiğit'in oynadığı Senede bir gün filmiydi.
O filmlerdeki konuşmalar ,kibar insanlar gerçekten seven insanlar ,bunu hissettirmeleri çok hoşuma giderdi.
Çektikleri acılar hoşuma giderdi belki de o zaman tek derdimiz ders çalışmak , okula gidip gelmek olduğu içindir:)))
Kitaba gelecek olursam Seven bir erkek ve kızın bulusamamasi ,sonunda erkeğin ölmesi üzüntüden ,kadının da bunun üzerine "o adamdan kızı olmasına rağmen evladını düşünmeden intihar etmesi "
Sinirlerimi zıplatmaya yetti.
Kavusamamış olabilirsin peki çocuğun varken neden intihar edersin ,kızını kimlere emanet ediyorsun çok ergence hareketler:))
Ve yazarın 16 yaşında yazdığı ilk romanıymış ne güzel o yaşta yazabilmek
Kitabı sevdim son sayfası hariç
Keyifli okumalar dilerim