Doğa acımasızlığı gibi, bir de toplum acımasızlığı var. Doğal ve toplumsal acımasızlıkları yaşaya yaşaya ve biz de başkalarına yaşata yaşata günün birinde kabuklaşıyoruz, katılaşıyoruz; tıpkı kabuklu deniz yumuşakçaları gibi, yumuşacık ruhsal yapımızın üstünde sert bir kabuk oluşuyor.
Elleri birbirine değdi. İletişimin en güzeli en anlamlısı buydu. İki kişinin ellerinin ısısının birbirine geçmesi; ancak saniyelerle ölçülebilecek kısacık bir sürede birbirini sözsüzce anlamak.