Asker, göçebe hayatta kazandığı kabiliyetlerini kuvvetlendirmek için kendi biriminde, bireysel olarak eğitilebilirdi. Ordunun bir ahenk içerisinde hareket etmesini ve emir almasını sağlama eğitimi başka bir meseleydi. Moğollar ordularını, her kış başlangıcında çıktıkları nerge denilen büyük hayvan avı esnasında eğitirlerdi.
...
Av, ordunun uyum içerisinde hareket edebilmeyi ve küçük savaş birimlerinin liderlerinin zor şartlar altında birliklerini kontrol edip, yönlendirmeyi öğrenmesi için harika bir alıştırma alanıydı.
Yasa, belli başlı suçlar için bir takım cezalar sunardı ki bunlar arasında savaş sırasında korkakça davrananların idam edilmesi de bulunurdu. Bu konuya ilişkin en bilinen Moğol deyimi "Yasa'ya uymayanın kafası gider." sözüydü. Yasa, Moğol
kabilelerini bir araya toplamıştı çünkü uygulamada güvenilirliği vardı. Bir keresinde, Tuğaçar, Harezmşahlar seferi sırasında kendisine verilen emirleri uygulamada başarısız oldu. Özet olarak; hemen komutanlık görevinden alındı, rütbesi ere indirildi ve savaşta hayatını kaybedene kadar erlerin arasında savaştı. Yasa, sert bir askeri kanundu ancak tüm sosyal statü sahiplerine eşit olarak uygulanırdı.
(Değerli arkadaşlar, okuduğum kitaplardan faydalı ve okunmaya değer bulduklarımı konularına göre ayırarak seriler halinde sizinle paylaşmak istedim. Kitapların değerlendirmesi tamamen kendi fikrime göredir, katı sağlamak isteyen olursa bana iletebilir; zira eklerken atladığım, görmediğim veya henüz okumadığım güzel kitaplar olabilir. İyi okumalar