"Kadınların kadın acılarına sahip çıkacakları bir dünyayı özlüyorum.
Kadınlar kadın acılarına sahip çıkarlarsa, kadınlar bu kadar acı çekmezler. Buna yürekten inanıyorum."
"Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki başınıza gelmemesi büyük bir şans. Hemen hemen bütün kadınların hayatında böyle bir tecrübesi vardır. Belki her kadının hayatında ağır bir tecavüz olayı yoktur ama tacizler her kadının hayatında var. Bunu biliyoruz."
"Şimdi ben size sormak istiyorum.
Neden hep kadınlara yaşadıkları sorulur da, erkeklere sorulmaz.
Gidip erkeklere neden böyle yapıyorsunuz diye sormuyorsunuz. Kadınların yaşadıkları yazılıyor da erkeklerinki yazılmıyor."
"Benim başıma gelen bu iğrenç ve aşağılık olay bana şunu öğretti. Kadınların konumu ne olursa olsun içlerindeki o eziklikten kurtulmaları mümkün olmuyor. Kadınsan, tecavüze uğramışsan “muhakkak sende de bir suç vardır” diye düşünülür hep. Hani bilirsiniz “Dişi köpek” örneğini. Utanır susarsınız. Korkar susarsınız. Toplum içindeki konumunuzu ve yerinizi düşünür susarsınız. Ailenizi düşünüp susarsınız. Çaresizliğinizi düşünüp susarsınız. Hep bir susma nedenimiz vardır biz kadınların. Biraz önce sen demiştin ya “İçimizdeki bu yerleşik korkulardan nefret ediyorum” diye. Bütün bu nedenlerin altında derinleşmiş o korkular yatıyor. Korku ve baskıyla büyütülen biz kadınlarda bu korkular daha çok derindir. Bir türlü ne olursa olsun o korku kuyusundan çıkamıyoruz. Yüzyılların bu olumsuz mirasından hepimiz fazlasıyla payımıza düşeni almışız."