Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü

Akgün Akova
Onu hastaneye getirdiklerinde, yaşamla ölüm arasındaki iplikten köprüyü geçmek üzereydi. Yakınında patlayan bir bomba çenesini parçalamış, alt dudağı ve alt çene dişleri yok olmuştu. Akıllarını yitirmemek için delicesine çalışan; elektriksiz, susuz, yakıtsız hastanelerde ameliyat yapmaya çalışan hekimler onu yaşatmak için tam dört gün azraille yumruk yumruğa kavga ettiler. Adam komadan çıkıp, kendine geldiğinde elleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştı. Hekimler ve hemşireler ne dediğini anlamak için başına toplandılar. İçlerinden biri de, Belma adında bir hekimdi. Adam, Belma'yı işaret ediyor, ama kimse söylemek istediğini anlamıyordu. Adamın bir göçük kapısı gibi duran ağzının içine bakamıyorlardı. Parçalanan çenesi, ancak tıslamasına olanak tanıyordu. Yaşam bu korkunç iletişim güçlüğünü görünce, bir tanıdık yaratarak, adamın sözlerini Belma'nın duymasına olanak tanıdı: "Lütfen Beni öper misiniz?" Genç kadının içi ürperdi, öptüğü bütün erkeklerin dudakları birer birer gözünün önüne geldi. Böyle bir şeyi yapamayacağını düşündü. Adamın sargılar içindeki yüzüne baktığında, gözlerinin birer buzdolabına dönüştüğünü gördü. O zaman, çenesi parçalanan adamın ölmediğine inanıp yaşama tutunması için, parçalanmış üst dudağının başka bir dudağın sıcaklığını duyması gerektiğini anladı.
Yazar:
Akgün Akova
Akgün Akova
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.Sayfa Sayısı: 224Basım Tarihi: Nisan 1997Yayınevi: Çınar Yayınları
ISBN: 9789753480956Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
Boşnak askeri Saffet, yirmi yaşında ölen kız kardeşinin mezarına bir demet Saraybosna kırmızısı gül bırakıyor. Belleği onu gerilere, çocukluğuna götürüyor. Evlerindeki çocuk odasında uyku zamanı geldiğinde, kardeşinin ona anlattığı masalları anımsıyor. Kırmızı güllerden çevreye müthiş bir masal kokusu yayılıyor. Dayanamayıp gülleri koklamak için eğiliyor Saffet. Birden, sabahki yağmur yüzünden kayganlaşan toprakta dengesini yitirip, yere yuvarlanıyor. Çamurun içinde sırtüstü yatarken, savaşın yırttığı gökyüzüne bakarak söyleniyor: “Bir asker gül koklamak için bile eğilmemeli.” Ötelerde, mezarlığı gören yüksek bir yapının tepesindeki Sırp tetikçi, hedefinin bir anda ortadan yok olmasına sinirlenip ağzındaki sigarayı yere tükürüyor. Ve tüfeğin dürbününe gözünü dayayarak yeni bir kurban aramaya başlıyor kendine. - Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü Kelimelerin dans ettiği bu kitap acıların şiirle sarıldığı günlere ışık tutuyor. Şiir hayata tutunma sebebi oluyor bombalar arasında. Adı konulmamış acılardan bir demet. UNICEF'in yayınladığı Dünya Çocuklarının Durumu 1996 kitabına göre son on yılda yeryüzündeki savaşlarda 2 milyon çocuk ölmüş, 4,5 milyon çocuk da sakat kalmış. 10 milyon çocuk ruhsal sarsıntı ve şok geçirirken, 12 milyonu evini ocağını yitirmiş. Kitapta, bir milyon çocuğun da anasını babasını yitirdiği belirtiliyor.
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi YüzüAkgün Akova · Çınar Yayınları · 199751 okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
keşke orada olanlar hiç yaşanmamış olsaydı da bu kitapta yazılmak zorunda kalınmasaydı dediğim bir kitap... hele içinde öyle bir hikâye vardır ki, hala insanlara bakış açılarını genişletmeleri gerektiğini anlatmak istediğim zaman o hikayeyi anlatırım okuyanlar anlayacaktır; "bütün sırplar aynı değildir."
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi YüzüAkgün Akova · Çınar Yayınları · 199751 okunma
·
Puan vermedi
Boşnak askeri Saffet, yirmi yaşında ölen kız kardeşinin mezarına bir demet Saraybosna kırmızısı gül bırakıyor. Belleği onu gerilere, çocukluğuna götürüyor. Evlerindeki çocuk odasında uyku zamanı geldiğinde, kardeşinin ona anlattığı masalları anımsıyor. Kırmızı güllerden çevreye müthiş bir masal kokusu yayılıyor. Dayanamayıp gülleri koklamak için eğiliyor Saffet. Birden, sabahki yağmur yüzünden kayganlaşan toprakta dengesini yitirip, yere yuvarlanıyor. Çamurun içinde sırtüstü yatarken, savaşın yırttığı gökyüzüne bakarak söyleniyor: *Bir asker gül koklamak için bile eğilmemeli.* Ötelerde, mezarlığı gören yüksek bir yapının tepesindeki Sırp tetikçi, hedefinin bir anda ortadan yok olmasına sinirlenip ağzındaki sigarayı yere tükürüyor. Ve tüfeğin dürbününe gözünü dayayarak yeni bir kurban aramaya başlıyor kendine.
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi YüzüAkgün Akova · Çınar Yayınları · 199751 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Bosna da yaşananlar önce bir insan olarak daha sonra da bir göçmen olduğum için içimi acıtır. Ne zaman Bosna da yaşanan zulmü okusam gözyaşlarımı tutamam. Kitabın büyük bir bölümü Bosna da yaşananlardan sonra kalanların anlattığı boğazı düğüm düğüm eden, hafızalardan silinmeyecek anılar. Anılar anlatılırken çokça adı geçen Çoliç in 'Bosnalılar' kitabını da gözyaşları içinde okumuştum. Daha sonraki denemelerde güzeldi, yormadı, Sunay Akın okumayı seviyorsanız -ki ben çok severim- Akova yı da seveceksiniz. İlk kez okuduğum Akova yı sizlere tavsiye ederek başka bir kitabın sayfalarına kulaç atıyorum.
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi YüzüAkgün Akova · Karakarga · 201851 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.