Yılanın Gölgesi Gönderileri
Yılanın Gölgesi kitaplarını, Yılanın Gölgesi sözleri ve alıntılarını, Yılanın Gölgesi yazarlarını, Yılanın Gölgesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadie gencin tekiyle ufak bir maceraya atılırken, dünyayı nasıl kurtaracağımız gibi sıkıcı bir işi de bana bıraktı. Neden kulağıma tanıdık geliyor bu? Tabii ya. Sadie hep böyle yapar da ondan. Harekete geçme vakti gelmişse, Sadie’nin bir başka hiperaktif olaya karışacağına emin olabilirsiniz.
[Neden bana teşekkür ediyorsun Sadie? İltifat etmedim.]
... Kuşlar Odası’na yöneldik.
(Carter size oraya neden Kuşlar Odası dendiğibi anlatmam gerektiğini söylüyor. Orası, çeşit çeşit kuşlarla dolu bir mağaradır. Bir kez daha söylemem gerek: Salak mıdır nedir?
[Carter, neden başını masaya vuruyorsun?])
Anubis parmaklarını şakaklarına bastırdı. “Sadie... Bu Şu... Büyük büyükbabam.”
Jeton ancak o zaman düştü. Şu hayatımda duyduğum en saçma tanrı ismiydi. Ne tanrısı olduğunu hatırlamaya çalıştım.
“Hah, tamam. Şey tanrısıydı... Şıpıdık terlik. Yok, yok, parlak balon tanrısı da olabilir. Yok...”
“Hava!” diye bağırdı Şu. “Hava tanrısı!”
Beni Hermigate baskınımızdan hatırlıyordu. Bellli ki bu genç adamı bir hayli etkilemiştim. Hiç şaşırmadım. İnsanlar beni kolay kolay unutmaz.
[Kes gülmeyi Carter.]
“Lordum Osiris!” Rahatsızedici parşömenin bir ucunu yine elinden düşürünce, parşömen ayaklarının etrafına dolandı. “Bu bir rezalet!”
“Sadie, lütfen Ruhların Yokedici’sine Ponpiş deme,” dedi babam sert bir sesle.
Adil demek, herkesin ihtiyacı olanı elde etmesidir. İstediği elde etmenin tek yolu da bunu gerçekleştirmek için bir şeyler yapmaktır
"Adil demek, herkesin ihtiyacı olanı elde etmesidir. İstediği elde etmenin terk yolu da bunu gerçekleştirmek için bir şeyler yapmaktır."