En Beğenilen Yıldız Güncesi kitaplarını, en beğenilen Yıldız Güncesi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yıldız Güncesi yazarlarını, en beğenilen Yıldız Güncesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiciv ve Mizah Dozu Yüksek Yolculuklar: Yıldız Güncesi
“Bizler evrensel kardeşliğe inanırız. Barışın ve uzlaşmanın nefrete ve savaşa galip geleceğine inanırız, insanın her şeyin ölçüsü olması gerektiğini düşünürüz. İlerlemeye, daha iyi yarınlara ve bilimin gücüne inanırız.” -Stanislaw Lem
Günümüzde Ukrayna sınırları içindeki Lwöw’de doğan
Stanislaw Lem, 2 Dünya Savaşı’na birinci gözden şahit olan
''Niçin Yıldız Güncesi adlı kitabımda yer alan yolculukların numarası sırasıyla gitmiyor? '' diye sordum. ''Hah hah ! '' diye güldü adam. ''Demek bana inanmıyorsun, öyle mi? Bunun nedeni şu dostum: Bazı yolculuklar uzayda geçiyor, bazıları da zamanda, bu yüzden asla birinci yolculuk diye bir şey olamaz. Daima yolculukların daha başlamadığı bir zamana geri dönebilir ve herhangi bir yerde gidebilirsin, o vakit, birinci yolculuk, ikinci yolculuk olacaktır, ve bu durum sonsuza kadar böyle sürüp gidebilir! ''
Öyle ya da böyle bilim kurgu okumaya çalışan bir okur olarak Stanislaw Lem'in Yıldız Güncesi adlı bu kitabı aslında sadece bilimkurgu alanında çocuk romanları okumuş olduğuma beni inandırdı. Ne yazık ki Lem'e yanlış bir kitapla başlamanın bedelini ödüyorum: Kitabın bir kısmını Trabzon'a giderken ve oradan dönerken uçakta okudum. Bir diğer hata da
Eğer inancınız belli nedenlere ve belli ilkelere dayanıyorsa, o inanç bütün kudretini kaybeder; iki artı ikinin dört ettiğini çok iyi biliyorum, bu yüzden buna inanmam gerekmez. Ama Tanrı hakkında hiçbir şey bilmiyorum, bu yüzden O'na ancak inanabilirim. Bu inanç bana ne sağlıyor? Eski hesaba göre, hiçbir şey. O artık ne yok olma korkusuna karşı bir yatıştırıcı, ne de ruhun kurtuluşu için kulis faaliyeti yürüten göksel bir soylu görevi görüyor. O, varlığın çelişkileriyle azap çeken zihni sakinleştirmez; varoluşsal sorunları çözmez; size söylüyorum - o değersiz bir şeydir! Yani bir amaca hizmet etmez. İnanç duyma nedenimizin bu olduğunu bile söyleyemeyiz, çünkü böylesi bir inanç mantık dışıdır: Bunu söyleyen kimse aslında -her zaman- mantıklı ile mantıksız arasındaki farkı bildiğini iddia ediyordur ve kendisi mantıksızı seçmiştir, zira ona göre Tanrı'nın yer aldığı taraf orasıdır. Biz bu tür savlar ileri sürmeyiz. Bizim inancımız ne yalvarır, ne de teşekkür eder, ne alçak gönüllüdür, ne de küstah, o sadece vardır ve bu konuda söylenebilecek başka bir şey yoktur.
-Ey muhterem rahibimiz, hocamız ve saygıdeğer babamız, eğer en değersiz hizmetkarlarınızın seviyesine inme lütfunda bulunursanız, lütfen bize söyleyin, şehitlik mertebesine ulaşmaya aday birinin ruhu Cennet'e girer mi?
-Şüphesiz girer, evladım! diye yanıtladı Peder Oribazy.
-Girer, öyle mi? Bu çok iyi . . . dedi Gnelt yavaş yavaş.
-Ve siz, ey