Yıldızların Suya Döküldüğü sözleri ve alıntılarını, Yıldızların Suya Döküldüğü kitap alıntılarını, Yıldızların Suya Döküldüğü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alışılmadık her kullanıma salt yeni olduğu ve ilk kez duyulduğu için tepki göstermek doğru değil. Hatta, böylesi bir tutum, pekala yaşlanma belirtisi sayılabilir. O yeni kullanımın dil açısından olumlu mu, olumsuz mu olduğuna bakılmalı.
"Ben şiirden anlamam."dediğimde alçakgönüllülük gösterdiğim sanılıyor; oysa şiiri anlamaya çalışmak yoruyor beni. Çünkü düzyazının işleme sistemine alışmış bir beynin şiiri algılamaya geçişi kolay değil. Tümüyle farklı bir okuma gerektiriyor şiir. Çağrışımlara teslim olma, kendini anlamaya değil duyumsamaya hazır hale getirme.
Hani susamışsınızdır; ama su içmek aklınıza gelmez. Ancak ilk yudumu alınca fark edersiniz ne kadar susamış olduğunuzu. Benim şiir okumam genellikle böyle oluyor.
Ne oluyor? Elbirliğiyle Türkçenin benimsenmiş bütün yapılarını kırmaya mı çalışıyoruz? Dilini bizim kadar bozmaya çalışan başka bir halk var mıdır acaba?
Herkese nereden geldi bu kitap yazma hevesi, bilmiyorum. Kimler yazıyor, neler yazıyor, onu da bilmiyorum; bildiğim şey, bu gidiş, kitap kavramını, yazar kavramını eskitecek, edebiyatın saygınlığına gölge düşürecek.
Ne olur anlasalar bunu. Türkiye'de yaşayan ve Türkçe konuşan insanlara İngilizce seslenerek bir şeyler satmaya çalışmak çok anlamsız. Türkiye'de yaşayan insanlara Türkçe seslenin artık. Bu soytarılığa ne gerek var?
Türkçe doğru dürüst öğretilmezse İngilizce ya da başka bir yabancı dil hiç öğretilemez. Türkçeyi 200-300 sözcükle konuştuğundan yakındığımız çocuk, İngilizceden de 200-300 sözcük öğrense ne olur? Yaşama alanı bu sözcüklerle sınırlanır; iki dilde de kekeme olur ve matematiğin yasaları burada geçmez: İki yarım dilden bir bütün dil çıkmaz.