Yılmaz Güney'le Yasaklı Yılları

Nihat Behram
Yılmaz Güney. Çirkin Kral. Türk sinemasının efsane adamı. Bu toprakların yetiştirdiği ve kahvelerden derneklere, sosyete salonlarından genelev odalarına kadar her duvarda bıçkın bakışını bulabileceğiniz tek kahraman. Yılmaz Güney o meşum olayda savcıyı vurmakla suçlandığında Türkiye’de yer yerinden oynamıştı. Düşmanları ona saldırmak için bu olaya mal bulmuş gibi saldırırken, bu büyük yönetmenin elinin ayağının kesileceğini sanmışlardı belki de. Ama Yılmaz Güney’in yaratıcı zekâsı ve tutkusunu hiçbir duvarın engelleyemeyeceğini herkes görecekti. Elinizdeki bu kitapta, Yılmaz Güney’in uzun yıllar en zorlu günlerinde yakın dostu, çalışma arkadaşı ve sırdaşı olan Nihat Behram’ın, cezaevi koğuşlarından devlet kokteyllerine, mahkeme kapılarından uluslararası davetlere, siyasal platformlardan kabadayılar âlemine, Türkiye’den İsviçre’ye, Hindistan’dan Fransa’ya kadar, hepsi belgelere dayalı, yakın arkadaşlık, kavga yoldaşlığı ve iş ilişkilerinde derinleşen roman tadında anılarını; Güney’in cezaevi mektuplarını, öncesi ve sonrasıyla firarın gerçek öyküsünü bulacaksınız.
447 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Çirkin Kral
447 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Türk sinemasının Çirkin Kralı Yılmaz Güney'in suçlu iken arandığı zamanlarda kaçışlarını, yaşadığı sıkıntıları, cezaevi yıllarını anlatan roman türünde bir kitap...
Yılmaz Güney'le Yasaklı Yılları
Yılmaz Güney'le Yasaklı YıllarıNihat Behram · Everest Yayınları · 2001159 okunma

Yazar Hakkında

Nihat Behram
Nihat BehramYazar · 39 kitap
Nihat Behram (d. 18 Kasım 1946 Kars), Türk gazeteci, şair ve yazar. Asıl adı Mustafa Nihat Behramoğlu'dur. Gazetecilik Yüksek Okulu'nu bitirdi. İlk şiiri 1967'de yayımlandı. 1975'te ağabeyi Ataol Behramoğlu ile birlikte Militan dergisini ve 1979'da Yılmaz Güney ile birlikte Halkın Dostları dergisini çıkardı. 1972'de çıkardığı ilk şiir kitabı olan Hayatımız Üstüne Şiirler kitabı yasaklandı ve yazdıklarından ötürü 12 Mart Dönemi'nde iki yıl askeri cezaevinde tutuklu olarak yattı. Cezaevinden çıktından sonra bir süre gazetecilikle uğraştı. Vatan gazetesinde ele aldığı Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın yaşamlarını ve mücadelelerini anlatan yazı dizisi, çok ilgi görünce Darağacında Üç Fidan adıyla kitaplaştırıldı. Bu yazı dizisi ve şiirleri öne sürülerek sivil mahkemelerde ve sıkıyönetim mahkemelerinde hakkında birçok dava açıldı. 12 Eylül Dönemi'nde Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığından çıkarıldı. 1996 yılında Türkiye'ye döndü. Bugüne değin 12 şiir kitabı yayımlandı. Şiirlerinde doğanın yeri ve sözcük dağarcığının zenginliği dikkat çekicidir. Toplumcu Gerçekçi Şiir ilkelerine yöneldi, şiirini yeni biçim ve tema arayışlarıyla besledi. Çevirileriyle de dikkat çekti. Edebiyat ve kültür üzerine yazdıkları, antoloji ve diğer çalışmalarıyla kuşağın önde gelen yazarları arasına girdi. Entelektüel dergisinde 2000 yılında çıkan "Özlemin Kadar" adlı şiiri özellikle beğeni toplamıştır. sol.org.tr haber sitesinde her iki haftada bir çarşamba günleri yazıları yayınlanmaktadır. Türkiye Komünist Partisinin 9. kongresinde kürsüden okuduğu "ayaklanma çağrısı" adlı şiiri büyük beğeni toplamıştır. Son olarak 15 Mart 2009 günü, yine TKP'nin düzenlediği "Ya Osmanlıya dönüş, Ya Sosyalist Cumhuriyet" mitinginde şiirlerini kürsüden seslendirmiştir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.