Yiten Bir Aşkın Şarkısı

Eyüp Aygün Tayşir

Yiten Bir Aşkın Şarkısı Sözleri ve Alıntıları

Yiten Bir Aşkın Şarkısı sözleri ve alıntılarını, Yiten Bir Aşkın Şarkısı kitap alıntılarını, Yiten Bir Aşkın Şarkısı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dayısı Necip Fazıl'dı, annesi Nâzım Hikmet... Hatta ülke böyleydi: Yarısı Necip Fazıl'dı yarısı Nâzım Hikmet... Peki, kendisi kimdi? Ne taraftaydı? Tüm bunların uzağında biçimlenmek isteyen yeni insandı o.
Sayfa 13
Bir müddet etrafı izleyerek yürüdüler. Alper düşünüyordu. Son günlerde hissettikleri ve yaşadıkları ile Huzur'da olan biten arasındaki benzerlikleri fark ettikçe romandan sadece bir ödev çıkarmadığını, epeyce etkilendiğini içten içe kabul ediyordu. Böylece, son zamanlarda dolaştığı her yerde Tanpınar'ın adımlarını takip ettiğini, şehrin her köşesinde onun hayaleti ile karşılaştığını hissediyordu. Bunları Sedef'e de anlattı. Sedef, "Ya artık benim de okumam şart Huzur'u," dedi, "baksana tanışmamıza o vesile oldu, şimdi onun yazarının yaşadığı yerlerde geziyoruz, o kitaptaki insanlar gibi dolaşıyoruz diyorsun... Bunlar rastlantı olamaz, ben inanırım böyle şeylere..." Alper güldü. O tüm bunların sadece bir tesadüf olduğunu ya da bilinçaltının devrede olduğunu düşünüyordu. Yine de, Huzur'u okuduktan sonra doğup büyüdüğü İstanbul'a bakışı değişmiş, bir bilinç kazanmaya başlamıştı. "Bazı sanatçılar yaşadıkları şehre şehir de onlara ruhunu katıyor sanki... Böylece birlikte sonsuza kadar var oluyorlar," dedi Alper.
Sayfa 98 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
Reklam
"Deniz yok kardeşim ve bu büyük bir sorun..." dedi Alper. "Su olmazsa akis olmaz... İnsan önce suyu arar, onun yanına kurar medeniyetini. Memleketin medeniyetle dertli ilişkisi susuzluktan olabilir mi? Biz neden medeniyiz mesela?" Kızları gösterdi Hasan'a, "Bak su gibiler..." "Off! " dedi Sedef. "Cendır tezi yazıyor bu arkadaş bir de," diye ekledi Seda'ya bakarak. "Aynen!" dedi Alper, "Dersini aldım ben cendır'ın." Kendisine kötü kötü bakan Seda'ya baktı Alper: "Kuru kayısı mı yaş kayısı mı? Kuru üzümü kim ne yapsın?" Seda'nın çehresindeki ifade gülmemek için kendisini zor tuttuğunu belli ediyordu. Alaycı bir gülüştü bastırılan.
Sayfa 285 - Sözler: O denizsiz şehirde yalnız bir gece yattımKitabı okudu
Alper tüm insanlığı tehdit bellemiş gibi süzüyordu herkesi. Görüyordu; Ağa Camii duvar dibine tezgâh açmış işportacılar, sokaktan gelip geçenler, erkek kadın fark etmeksizin Sedef'e bakıyordu. Kimi kaçamak, kimi alenen... Kimi sevgi, kimi hayranlık, kimi öfke, kimi kıskançlık dolu gözlerle...
Sayfa 93 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
...uyumdu insana ummadığı güzellikleri sunan, ukalalık değil.
Sayfa 250Kitabı okudu
Kapıyı önce üç kez tıklatıp sonra yavaşça açtı Alper. Dayısı masada oturmuştu. Yanında ayakta bir adam, mide sancısı çeker gibi iki büklüm, imzalatacağı evraklarla ilgili açıklamalar yapıyordu. Ömer Bey, yüzünde en küçük bir ifade değişimi olmadan, sanki o da imzalanacak evraklardan biriymiş gibi, gözlüklerinin üzerinden Alper'e baktı. Eliyle
Sayfa 263 - Sözler: Düşüren kuyulara kendi adımlarımdırKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.