Eski çok eski bir kıvrımın yeşilliğindeyiz ne iyi
Kırmızı bir defter gibi dökülen bu ağaç en uzak evimizdir.
Gözlerin penceremizdir ve yeterlidir bir kıtayı açmaya güneşlik
Ellerindir işte her dalında kırk yetim serçe besleyen, usul
Usul ilerleyen bu gece, parmaklarından değil herkesin yokluğundandır
Eski çok eski bir uykunun civasından bu aksak zamanın sıcaklığı
Senin anıların bir ecenin eski çok eski zamanlarının kabuklusunda uğultu
Sonra o uğultuya komşu bir Girit taşıdır sırtındaki aslı için oğul büyüten
Bu senin kalbinin sonuna gitmeli, sanırım sözcüklerin kökü oradadır
Bir bellek havuzunda yıkanan güvercinler gibidir o sözcükler
O senin kalbinin atmosfer anlamı yaprak yaprak tertemizdir ve sabıkasız
Bir kan akışıdır alır gider bilinmedik yerlerinden yeryüzünün
Eskidir, zamanlardır, sahi midir bilemedim bu rüyayı yalnız uyanalı.