Okuyanı tefekküre yönelten, düşündüren, zaman zaman gülümseten, kimi zaman hüzünlendiren, hayatın her rengini yansıtan hikayeler...
Her hikayenin bir mesajı, bir hassasiyeti vardır. Üftadeoğlu'nun hikayelerinde hassasiyet daha bir belirgindir.
Özellikle kitabın ilk hakiyesi 'Hesaplaşma'da genç ve yakışıklı bir delikanlının fiziki özelliğinden dolayı maruz kalabileceği günah potansiyelini düşünmeyi, buna karşı takındığı tavır, vicdani sorgulama, Ya bir yanlışa sebep olursam? Kaygısı çok güzel yansıtılıyor.
Okurken, herkes sebep olabileceği yanlışlıkları düşünmekten kendini alamıyor ve bunun vebalinden ürküyor.