"İlhancığım" diyorum, "her hafta bir hikaye yazacağıma... Bir diziye başlasam da... Her hafta bu diziden bir hikaye yayımlasak..."
"Ne dizisi... Konu ne olacak?" diye soruyor ilgiyle.
"Şu kadar yıldır, yatılı okullarda okumuşuz. Sanıyorum sen de, Turhan da... Bilirsiniz bu okullarda geçen olayları... Şakalaşmalar..."
"Çok güzel! Hemen başlayabilirsin! Adı ne olsun?"
"Söz gelimi Haytalar Sınıfı... Hababam Sınıfı... Daha... Daha..."
"Hababam Sınıfı güzel!"
Üç öykü birden yazıp masanın üzerine bırakıyorum.
Hemen o hafta basılıyor bizim Hababam Sınıfı...
"Yemekten zehirlenmiş" diye son açıklamasını yaptı. "Yanlış olmuş, patron paraya kıyıp da yemek yemez ki zehirlensin!" dedim.
"Natık Usta vermiş parayı canım."
"Ha şimdi oldu!"
İşte o zaman zehirlenebilirdi. Beleş buldu mu, sunulan zehiri bile içerdi yudum yudum, tadı çıkara çıkara.