Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yokuşa Akan Sular

Mustafa Kutlu

Yokuşa Akan Sular Gönderileri

Yokuşa Akan Sular kitaplarını, Yokuşa Akan Sular sözleri ve alıntılarını, Yokuşa Akan Sular yazarlarını, Yokuşa Akan Sular yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
87 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
"Korkulusun, şaşkınsın, yabancısın..." diyor Kutlu. Benliğimizi yüzümüze belki de bir tokat gibi çarparak başlıyor öyküsüne. Bican'ı kendi merkezimizmiş gibi belirleyip etrafındaki insanlarla bize farklı yanlarımızı gösteriyor. Evet korkuluyum, korkuluyuz. "Yapraklar vardı. Tomurcuk güller, laleler, menekşeler... Sümbüller vsrdı." Şimdi ise nasıl var olduğunu bilmediğimiz beton yığınlarına bakan gözlerimiz. Korkuyoruz fabrikaların seslerinden. Evet şaşkınız. Çalışmasının arasında namazını kılan Seydalılarımuz vardı, şimdi fatura yatırırken, arkadaşı ile konuşurken, geçmiş hatıralırı dinlerken içinden ikindi namazı diyen ve sadece diyen insanlarımız var. Ve evet yabancıyız. Bayramda öpemediğimiz ellere, cenazesine dahi gidemediğimiz vefa borçlarımıza, ahlakımızın çıplaklığına yabancıyız. Bu dehşetin içerisinde kirletilmemiş bir su hayali ile bir musluğa eğiliyoruz. Clor kokuyor elimiz ayağımız. Belki de yazar clor diyerek hafifletiyor suya kattığımız kirliliğimizi. Hafifletiyor "Sonra kılarsın, sonra gidersin, hele sen eğlenmene bak, mayonu git bekliyoruz."  sözlerimizi. Kutlu bize "...mutlaka insan olarak, içlerinde hissettikleri bir şeye dayanarak, henüz kaybolmamış, ama bir yerlerde kabuğa çekilmiş bekleyen, ortaya çıkmaya utanan, bir şeye dayanarak, güvenerek rahatlatıyor, gülüveriyorlar..." diyerek anlatıyor içimizdeki korkuya, şaşkınlığı ve yabancılığı... O clor kokan sularımızı yokuşa akıtarak işliyor kirlenmişliğimizi ve temizlenip mavi olmayı bekliyor kitapta dünyamızı getirdiğimiz hal.
Yokuşa Akan Sular
Yokuşa Akan SularMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 19984,041 okunma
Bırak çekip gitsin arkasında "Kaderim" yazılı o mavi minibüs.
Reklam
Bir dünyanın eşiğindesin.Eğilip eğilip bakıyorsun.Özlemlerin,hasletlerin hasılı her şeyin arkada kaldı. Kalacak,unutulacak.Güçlenen,süren önündeki dünya...
Bak eller dünyayı değiştirmişler,sen de değiştir dünyanı.Yarınlar senin.
Reklam
Evet, anladık bostana su sabah serininde girermiş, ayrılık olur deyi gözden öpmek iyi değilmiş, tohum ekmeden önce iki rekat namaz kılıp " kurdunan kuşunan, eşinen, dostunan yemek nasip eyle" demek gerekmiş.
Allah'ından bul Nizam. Az ötede demişti. Hâlâ yürüyorum.
Çöküyor akşam karanlığı. Buğulanan camların ardında bitiyor bir gün daha.
Sayfa 62
Bir dünyanın eşiğindesin. Eğilip eğilip bakıyorsun. Özlemlerin, hasletlerin hasılı her şeyin arkada kaldı. Kalacak, unutulacak. Güçlenen, süren önündeki dünya...
Sayfa 10
Reklam
Yapraklar vardı. Tomurcuk güller, laleler, menekşeler... Sümbüller vardı. Çiçeklerden, dallardan, yapraklardan örülü hayvanlar vardı. Böceklerden, ceylanlardan, kuşlardan, kelebeklerden yapılmış evler vardı. Bütün bunların üzerine işlendiği dağlar vardı. Başlarında bulutlar, eteklerinde sular... Masmavi gökler, lacivert geceler, fesrengi topraklar vardı. Aylar, yıldızlar, güneşler vardı.
Çöküyor akşam karanlığı. Buğulanan camların ardında bitiyor bir gün daha. Beyaz tülbendinin oyalı kenarına sil gözyaşlarını. Bekle, kimi? Hayal et, neyi? Çöksün omuzların, sol biraz. Dikiş, nakış, yemek, süpürge, pırıl pırıl yıkanan taşlıklar, dua, namaz, uykusuz gece, yasak rüyalar, tövbe. Bak yine iğneyi eline batırdın.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.