Melahatlar meloş, Fatmalar Fatoş. Hele patlak gözlü Davut yok mu! Adını Davit yapmış. Öbürleri Sami in adı sam Recep'inki raco... Neden ki, kafalara sokulan taklitçilik gele gele isimlere de musallat olmuş
Dünyanın çok yerinde kadınlar hürriyet istiyoruz pankartlarıyla sokağa dökülüyorlar, ama moda konusunda kendi rızalarıyla kuklalaşıyorlar. İplerini tanımadıklıırı bir yabancının eline vererek ruhi ve bedeni hürriyetlerini eziyorlar.
Delikanlılık; macera hevesi ile önemli biri olma ihtirasının iç içe girdiği çağ! Bazan ümitsizliğin, bazan sorumsuzluğun, bazan dünyayı tek başına kurtarmak gibi tutarsızlığın tereddüt girdabında bocalattığı gençler! Gençlik: Herşeye kısa yoldan sahip olunabileceğini, her yere hesapsız, kitapsız, kestirmeden varılabilece- ğini ummanın sihirli çağı. Herşeyi bilir, herşeyi görür, her müşkülü çözer bir entellektüel insan görünme hastalığı! Ve gerçekleşmeyen her rüyanın bir ayrı bocalatışı, uygulama kabiliyeti olmadığı görülen reçetelerin verdiği acılar, hayallerin bittiği yerde başlayan derin sancılar... Bu sancıların, acıların, sükût-u hayallerin, bocalamaların tesiriyle işlenen yeni hata- lar. Yeni hatalardan doğan eskisinden beter acılar, sancılar. tedirginlikler, arayışlar!