Yolda Anlatırım

Emel Özkan

Yolda Anlatırım Gönderileri

Yolda Anlatırım kitaplarını, Yolda Anlatırım sözleri ve alıntılarını, Yolda Anlatırım yazarlarını, Yolda Anlatırım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kolayına gider üzülmek kendine alışan yalnızlığın, Taş kesilir suskunluk; affedilir, masumiyet. Ihmalin kurduğu pusu kaçarken mesuliyetten, Gözden kaybeder hayreti alışmakla yüzleştiren.
Aralık kalsın örtme o çocukluk kapısı, gelirler yalın ayak bir masalın sözüne.
Reklam
Hislerini gizliyor hafıza, Mezarı açılsa da geçmişin, Kime satılır, kaç hatıra birden, Unutmak denen o nebbaş söylesin.
Mahşerî kalabalık mayısın içi, Ayak sesleri tohumun, az eğilsen, Sıkıca tutunmuş bir dala salıncak, Duyan yok, nedir, yaşama sevinci.
Yağmur doldursun hep çayları, Yaz güneşi varsın, yudumlasın, Gel oturalım şu gülüşün dibine, Bakarsın değişir, nehrin kararı.
Bugün de telefonu çalmadı hatırın, Susmanındı, konuşma sırası, Lokmalarını sayıyordu beklemek, Yemek masasında yalnızlığının.
Reklam
Boşaltıyor dimağın çekmecesini, Başımda bekleyen bir düşünce, Canımı bağışlayan her gün, Dünya tutuksuz yargılanıyor şiirde, Yaşamak kaç yıldan başlıyor.
Ölü taklidi yapıyor sesinde özlemek, Kendini yok dedirten o kırgınlığın, Boşuna beklemeyin diyor aldanış, Gelse gelirdi hakikat, şimdiye dek.
*Görünüyor buradan öyle ıssız, ayak basılmamış günleri ömrün.*
Bugün de telefonu çalmadı hatırın Susmanındı, konuşma sırası.... Lokmalarını sayıyordu beklemek Yemek masasında yalnızlığının
Reklam
Başında darp izi her satırın Cümle kuramıyor sözcükler. Sağ gösterip sol vuran kalem... Kaybetmek, eklemeli dillerden. Ne görür rüyası olmasa insan. Ruhsatı yanmış bir bahar Eline cetvelle vurulan sokak Bahçeden çocuk kaçıran oda Asansörde kalan bir kent ki Ucuz iş gücü, parklarında menekşe Adamı olmayan karanfil Bir alışmak dağıtan fotoğraf Bi deri bi kemik toprak... Sizi bekliyor. Hayır koltuğunuz cam kenarında İç sesiniz bu, kulaklığınız... -Saatine bakıyor şiir ki Üçe ayrılır düşler gibi Benden bana sır çıkmaz. İnan.
Gül ile Bülbül Meraklı bakışlar gelmişti polisten önce Romenceyi konuşmasa da anlıyordu çiçekler Kim vurduya gitmişti şantiyede mevsim. Bülbüldü o çağrılan, kimlik tespiti için. Arama kararı çıktı şehrin toprağını Kötürüm odaları, emekli evlerinde Beklemek, hiç gelmeyecek o bahçeyi Baharın yasını tutmak, gül mevsiminde. Daha renkliydi dünya, siyah beyaz bir fotoğrafta.
Sayfa 42
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.