Yoldaki İşaretler

Sahabe

Onlar şeriatı tatbik için kendilerine verilen selahiyetin, tahakkuku ile vazifeli oldukları ilahî adaletin gerek kendi nefislerine ve aşiretlerine gerekse de kavimlerine ve milletlerine en küçük bir hisse ayırmaksızın- uygulayıcıları olmuşlardır. Onlar uhdelerine emanet edilen bu selahiyeti sırf Allah Teâlâ ve O'nun din ve şeriatı için kullanmışlardır. Zira onlar, selahiyetin Allah'tan olduğuna gerçekten iman etmişlerdi.

Sayfa 39

Burak

Bu dini; devlet, düzen, hukuk ve yasalar sistemi olarak uygulama alanına koyanlar bütün bu muvaffakiyetlere, onu, bundan önce akîde, ahlâk, ibadet ve davranış olarak hem kalblerinde hem de yaşantılarında tatbik ettikleri için erişebilmişlerdir.

Sayfa 38

Reklam

Büşraa

@busraasss·

Bu öyle bir akide sistemidir ki; buna göre kalplerde, gelenek ve davranışlarda, ruhlarda ve mallarda, görünüş ve yaşantıda sadece Allah'ın hâkimiyeti geçerlidir.

Kitabı okudu

Burak

Üzerinde lâ ilahe illallah sancağı dalgalanmadıkça da hiçbir toprak parçası Allah adına kurtarılmış sayılamazdı.

Sayfa 30

Burak

Risaletin başlangıcından itibaren davet edilecek ilk konunun akîde olması, Hz. Peygamber'in ilk adımını Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet etmeye davet ederek atmasını ve insanlara hak olan rablerini tanıtarak O'ndan başka hiçbir şeye tapmamaya çağırması, evet tüm bunlar Allah'ın hikmeti gereğidir.

Sayfa 28

Burak

Kur'an-ı Kerim'in Mekke'de nâzil olan bölümü insana, kendi varlığının ve onu kuşatan varlık aleminin varoluş sırrını; insan kim ve ne olduğunu, nereden ve niçin geldiğini, sonunda nereye gideceğini, kendisini yokluk ve meçhulden kimin getirdiğini ve kimin geri götüreceğini, gittiği yerde sorunun ne olacağını beyan ediyordu. Yine insana, görüp hissettiği bu varlık aleminin ne olduğunu, bu müşahede aleminin ötesinde dikkatli bir şekilde baktığı halde göremediği bir gayb aleminin bulunduğunu, sırlarla dolu olan bu alemi kimin halkettiğini, onu kimin idare ettiğini, kimin evirip çevirdiğini, müşahede ettiği üzere onu kimin yenileyip değiştirdiğini bilmesinin yanısıra ona, varlık aleminin yaratıcısına ve diğer varlıklara karşı nasıl davranması gerektiğini, insanın diğer insanlara karşı nasıl davranması gerektiğini de beyan ediyordu.