"İslami düzenin dışındaki bütün düzenlerde şu veya bu şekilde insanlar birbirlerine taparlar.Sadece İslam temeline dayanan düzende tek Allah 'ın huzurunda boyun eğerek bütün insanlar birbirlerine tapmaktan, başkasının kölesi olmaktan kurtulurlar."
Sanki günümüzde İslam şeriatını yeryüzünde uygulamak için insanların tek eksiği fıkıh hükümleri ile İslam fıkhına ilişkin araştırmalarmış! Sanki insanlar Allah'ın egemenliğine teslim olmuşlar, O'nun şeriatı uyarınca yönetilmeye razı olmuşlar da "müçtehidler" eli ile düzenlenmiş modern hukuk kuralları bulamıyorlarmış. Bu yaklaşım, şu dine saygı duyan her vicdan sahibi insanın gülüp geçeceği ciddiyetten uzak bir insanlar Allah'ın egemenliğine maskaralıktır.
Habbab bin Ered anlatıyor:
Birgün Rasûlullâh sav. Kâbenin gölgesinde hırkasına dayanmış otururken halimizden şikayet ettik ve dedik ki, bize nusret dilemeyecek misin?
Bize dûa etmiyecek misin?
Bunun üzerine o buyurdu. Sizden önce öyle şeyler olmustu ki, adam tutuluyor, yere gömüluyor, sonra bir testere getiriliyor ve balının üzerine konularak biçilip iki parçaya ayrılıyordu. Geriye kalan eti ve kemiği ise demirden ta-raklarla taranıyordu. Ama bu yine de onun dininden uzaklaşmasına sebep olmuyordu. Allah'a yemin ederim ki Allah bu meseleyi mutlaka üstün getirecek ve neticede Sana'dan binen Hadramuda ine-icek de Allah'tan başka kimseden korkmayacak.
Kurt koyuna karışacak. Ama siz acele etmek istiyorsunuz...”
|Buharî’den