Yoldaki İşaretler
Seyyid KutubEn Eski Yoldaki İşaretler Gönderileri
En Eski Yoldaki İşaretler kitaplarını, en eski Yoldaki İşaretler sözleri ve alıntılarını, en eski Yoldaki İşaretler yazarlarını, en eski Yoldaki İşaretler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
•Bugün insanlık cehennemi bir uçurumun kenarında duruyor..
Kur’an metodunun tabiatı
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in gönderildiği dönem Arap yarımadasında, ahlâkî seviye birçok açıdan en aşağı durumdaydı;
bununla birlikte saf bedeviliğe ait faziletler de yok değildi.
O zamanlar toplumda zulüm ve adaletsizlik yaygındı.
Bilge şair Zuheyr bin Ebi Selma bu durumu şöyle anlatıyor:
Toplumunu silahı ile korumayan kimse
İnsan yapısı bazı noktalarda hayvanlarla hatta maddî varlıkların yapıları ile ortak nitelikler taşır.
Bu yüzden bazı bilimsel cehalet ehli kesimler insanı bazen hayvanlar gibi bir hayvan bazen de cansız maddeler gibi bir madde olarak vehmetmişlerdir.
Ancak insan;
hayvan ve cansız varlıklarla bazı ortak özellikleri olmasına rağmen onu diğer varlıklardan ayıran ve kendisini eşsiz bir varlık hâline getiren başka özelliklere de sahiptir.
Nihayet bilimsel cehalet ehlinden bazıları da son zamanlarda bu gerçeği kabul etmek zorunda kalmışlardır.
Daha doğrusu hakikat onların boynunu bükerek bu gerçekleri samimiyet ve açıklıktan yoksun bir şekilde itiraf etmek zorunda bırakmıştır!
Müslüman,
savaş için seferber olmadan önce evvela kendi içinde en büyük cihada girişir;
kendi nefsine, şeytana, şehevî duygularına, şahsî istek ve emellerine; kendisi, aşireti ve kavminin menfaatlerine;
İslâm dışı her türlü endişeye ve Allah'a kulluğu dışındaki her türlü düşünceye karşı cihada girişir.
Müslüman,
Allah'ın hâkimiyetini gasp eden tâğûtları kovmak, yeryüzünde yalnız Allah'ın hâkimiyetini kurmak için cihada girişir.
Bu dinin ne insan ürünü bir düzen ne de bir grup insan tarafından ileri sürülmüş bir hayat tarzı ve ne de herhangi bir milletin sosyal düzeni olmayıp Allah'ın insan için hazırladığı bir hayat programı olduğu hatırlanırsa,
o zaman
İslâm'ın dışa açılma gerekçeleri tüm boyutları ile net ve derinlikli bir şekilde ortaya çıkar.
Bu muazzam gerçeği anlamakta kusur etmedikçe, dışarıdan başka bir gerekçe aramayız.
Davanın,
Allah'ın uluhiyeti ve kulların kulluğu meselesi olduğunu unuttuğumuz zaman...
Hiç kimse bu muazzam gerçeği geri getirip yerine koyamayacağından dolayı, İslâm'daki cihad için başka gerekçeler aramaya koyuluruz!
"
Biz,
Allah'ın boyasıyla boyanmışızdır. Boyası Allah'ınkinden daha güzel olan kimdir? "
Bakara 2/138