Saçı uzun aklı kısa mantığıyla hayatını sürdüren köylü bir ailenin, şehre yerleşmek için yanıp tutuşmasını anlatan ve tiyatro olarak da sahnelenen bu oyun türü eser eski dönem diye tabir edebileceğimiz zamanların koşullarını daha iyi anlamamıza ışık tutuyor. Diyalogların akıcılığı bir yana, eser köyden şehre göçün köy düzenini zamanla nasıl değiştirdiğini de bir bakıma açıklıyor. Diğer yandan kitapta köy hayatının zorlukları vurgulanırken, bunun sebebi olarak şehire yapılan yatırımların yanında köylerin ihmal edilmesine de yazar haklı bir sitemde bulunuyor .