Yollar ve Yolcular

Alaaddin Başar

Yollar ve Yolcular Sözleri ve Alıntıları

Yollar ve Yolcular sözleri ve alıntılarını, Yollar ve Yolcular kitap alıntılarını, Yollar ve Yolcular en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Öğütülüyor muyuz?" yazısının girişi...
"Solmuş ve dalından kopmuş bir yaprak... Araba altında kalmış bir kedi... Sökümüne başlanılmış bir eski bina... Kütüphanede tozlanmaya terkedilmiş bir şaheser... Miras masasına oturtulmuş bir ömür... Ve daha niceleri... İşin garibi, bu dünyaya yeni ayak basanlar, mâzinin bu değişken manzarasını görmez, göremez, yahut görmezlikten gelirler.
Güller açar bülbüllerden habersiz... Sinek uçar kartallardan habersiz... Deniz gölden, nehir çaydan habersiz... İkisinde birşeyler örerler ama, ipek böceği örümcekten habersiz... Gece bilmez kimleri örttüğünü, insan uyur kendisinden habersiz...
Reklam
"Şu var ki anlamak başka, inanmak daha başkadır. İnanmak bir kalp meselesidir. Akıl, sonsuzu kavrayamaz ama kalp sonsuza inanabilir ve sonsuzu sonsuz derece de sevebilir. Kalplerdeki sonsuzluk madenini işletemeyenler, akıllarına esir oldular ve bu esaret onları önce bedenlerine , sonra da maddeye ve tabiata köle yaptı."
Sayfa 75
"Şu var ki anlamak başka, inanmak daha başkadır. İnanmak bir kalp meselesidir. Akıl, sonsuzu kavrayamaz ama kalp sonsuza inanabilir ve sonsuzu sonsuz derece de sevebilir. Kalplerdeki sonsuzluk madenini işletemeyenler, akıllarına esir oldular ve bu esaret onları önce bedenlerine , sonra da maddeye ve tabiata köle yaptı."
Felçli adam tutmayan eliyle işaret ediyor: "Ellerinizi kendi kuvvetinizle kaldırmıyorsunuz!" Kör adam bir başka hakikati gösteriyor: "Görme fiilinin mucidi siz değilsiniz." Akıl hastası akıllara ders veriyor: "Bu ilâhi makineyi güzelce çalıştırmak sizin maharetiniz değil!..."
Kitapta ilim vardır: Doğru Kitapta ilim yoktur: Bu da doğru Kitaplar ilim doludur, ama hiç kimse de kitaplara âlim demez.
Reklam
"Her musibetin, her belânın altında Cenab-ı Hakk'ın gizli rahmet ve keremi vardır. İşte o rahmet, o musibetin verdiği elemden, ızdıraptan fazladır, onu geçmiştir.
... okumasından aciz olduğu bir kitabın yaprakları arasında can veren bir böcek gibi terkederiz dünyayı.
Can sıkıntısı: İnsanoğlu kalbinin sesini duymamak için kendisine çeşitli oyunlar oynar türlü tuzaklar kurar. Bu haliyle çocuğunu ağlatmamak için oyuncakları onun önüne sıra ile dizen birini kaldırıp diğerini koyan ve neticede onu yorup uyutan bir anneyi andırır.
Bardağıma bir hayvan düştü ve boğuldu deseniz kimsenin aklına ne kedi ve köpek ne deve ve inek gelir. Herkes sinek yahut böcek de birleşirler. Hepsi bilirler ki KÜÇÜK SULARDA BOĞULMAK KÜÇÜKLERİN İŞİDİR.