‘’Siyasette muhabbet... Hepsi yalan, palavra...
Doğru sözü <<Kül Tegin>> kitabesinde ara...
Lenin’den bahsederse karşında bir maskara
Bir tebessüm belirsin sadece dudağında.’’
‘’İnsan oğlu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılaşmalı.
Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur likörlerden ayranla kımız,
Karnera’yı yere serer Tekirdağlı’mız.
...’’
‘’Candarmalar genç efeyi sardılar,
Kırk ölümden beğendiğini sordular,
Kızanları bir bir yere serdiler.
Sarı Zeybek kara sürmez şanına,
Erlik için kıyar kendi canına.’’
‘’Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü
Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü.
Yabancılar bir gün yine akın ederse,
Ve zaferi kendisine yakın ederse
Sevgiliimi aldı diye bu kara toprak
Tarihin ün meydanından uzak kalarak
O toprağın uğruna sen can vermez misin?’’
‘’Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Duçe!
İşittim ki yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür;
Din Arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? Birer oyuncak!
Şaheserler süngülerle yazılır ancak!
...’’