Kur’an’ın önceki kitaplar ile ilişkilendirilmesi ve önceki kitapların tahrif edilmiş kısımlarının ortaya çıkarılması, tasdîk mekanizmasının çalıştırılabilmesiyle mümkündür. Ancak bu yöntemle, önceki kitapların adeta bir röntgeni çekilerek sorunlu alanları ortaya konulabilir. Bu yolda günümüzdeki sıkıntı iki yönlüdür. Din alimleri tarafından asimetrik tuzakların örüldüğü bu yolun aşılması, neredeyse imkânsızlaştırılmıştır.
Allah’ın fıtrata yerleştirdiği tüm değerler insan için olumlu şeylerdir. Ancak bile bile yaratıcının koymadığı kuralları koyup, bu kuralları da din olarak dayatarak hayatın bir parçası haline getirmek aşırılıktır ve haramdır. Yahudiler; sebt uygulamaları ile Allah’ın fıtrata yerleştirmediği ve hiçbir şekilde dinin içine koymadığı kuralları, dinin bir hükmü sayıp uygulamışlar ve uygulamaya da devam etmektedirler. Bu onların lanetlenmelerinin yegâne sebebidir.
Yahudilerin kendilerine koydukları, fıtrata tamamen aykırı bu nev-i kuralları (Şabat), kendileri uygulamasalar dahi; “Şabat, Allah’ın onlara koyduğu kurallardır!” diyerek meşrulaştırmak da tıpkı Yahudilerin düştüğü duruma düşmek olacaktır. Maalesef Yahudilerin nesilden nesile benimsedikleri Şabat uygulamalarına, Müslümanların yaklaşımı da tıpkı bu şekildedir...
