Yorgun argın, soyunma odalarından kostümlerini toparlayıp dışarı çıktıklarında, kamyonları kapıda bekler buldular. Onları bekleyen bir sürpriz daha vardı. Gösteriyi izleyen kalabalık dağılmamış, kamyonların etrafında bekliyorlardı. Muhafız çemberinde ağır ağır kamyonlara ilerlemeye başladıkları anda, etraftan çiçek yağmaya başladı. Ama çiçekler kimsenin umurunda değildi. Eğlence bitmişti. Onlar birer tutsaktı ve kampa döneceklerdi. Birer birer kamyonlara bindirildiler. Herkesin yüzünde buruk bir ifade vardı. Başarılı bir gösteri yapılmış, büyük beğeni kazanılmıştı. Şimdi ise kamyonlarla tutsak kampına dönülecekti. Herşey eskisi gibi olacaktı. Barınaksız, doktorsuz, aç ve sefil bir yaşam... Herkes, iç dünyasıyla sessiz bir savaş halindeydi... Kamyonlar homurtuyla sarsıldı ve konvot Berlin caddelerinden geçip yola koyuldu.''