Kalbin Üzerinde Titreyen Hüzün

Yûsuf ile Züleyha

Nazan Bekiroğlu
Nasıl herkese duyurur da sesimi derim: “Bu anlattığınız ben değilim. Ben bu anlattığınız değilim. Yusuf'u ben nasıl yerim? Ben Yusuf'u nasıl yerim?” Sözünün bu kısmına gelince kurt, nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle kaplı göğsü, ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha ıslandı. Ve devam etti: “Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım. Alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle, nasıl yıkayayım? Öyle bir leke ki değil bana, yeter kıyametin kopacağı güne değin gelip geçecek tüm torunlarıma. Tek muradım, bütün yaratılmışların sahibi olan Tanrım. Bu ayıpla yaşatamazsın beni. Ya alsın yeni doğmuş bütün kurt yavrularıyla birlikte canımı, kurt neslinin dalı yaprağı burada kesilsin, ya da adım temize çıksın.”
224 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 2000
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Kıssaların en güzeli... olarak geçer Kuran da...
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Başı da sonu da Bismillah... Sana bu Kur'ân'ı vahyetmekle biz, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Gerçek şu ki, daha önce senin bundan hiç haberin yoktu. (Yusuf 3). Kuranı Kerimde de belirtildiği üzere en güzel kıssa. Nazan Bekiroğlu en güzel kıssayı şiir gibi anlatımıyla yaşattı bize. Kitaptan alıntılarla kitabı biraz da olsa anlatalım. Mülk gibi aşk da Allah'tan. Ruhun da O, kalbin de O, aklın da O. Tenin de O, canın da O, cismin de O. Ve aradan perdeleri kaldırarak O'nu bilmek olarak tanımlanan şey, bu seyr ü sefer, sadece O'nu bilmeyi bilmenin sancısından ibaret (S:15). Yusuf aleyhisselamın çocukluğunda gördüğü güneş, ay ve 11 yıldız. Zindanda iken kinci kez aynı rüyayı görmesi ve bu rüyaya ise o güne kadar görmediği büyüklük ve parlaklıktaki mavi yıldız(Venüs yani Zühre yıldızı olarak bilinen yıldız kast edilse gerek)ın eklenmesi. Ve bu mavi yıldız Züleyha... Güneş battı. Mısır uykuya daldı. Gri kedi uyandı. (S:167)
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
Yusufu Züleyha
224 syf.
10/10 puan verdi
Bismillahirrahmanirrahim Kıssaların en güzeli,
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Eserin Türk edebiyatında birden çok varyantı bulunmakla birlikte en ünlüsü Ali’ nın- Kıssa-i Yusuf adlı eseridir.Nazan Bekiroğlu da bu kıssayı Yusuf ile Züleyha- kalbin üzerinde titreyen hüzün adlı kitabında anlatır.Yusuf kıssası kıskançlık, iffet, ayrılık acısı, aşk,doğruluk ve haklılığın karşılıksız kalınmayacağını anlatan güzel bir hikayedir. En güzel yanı ise hikayenin Kuran güvencesi altında olmasıdır.Su güzel söz ile de incelemeyi bitirelim , Her yan Züleyha dolu Yusuf olmak yürek ister.. Umut dolu kitaplara...
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
Beşeri aşktan ilahi aşka yolculuk...
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
. Ne istersin hayattan. Peki ya Allahtan ne istersin.
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
Hücremin Penceresine Konan Mavi Gözlü Güvercin Sen Miydin?
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Ben ki kuyulara alışkın Yûsuf ’um Hiçbir kuyuda Züleyha’nın zenahdânında Yittiğim kadar yitmedim
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
Züleyha gibi bekleyenin, Yusuf gibi yâri olur…
224 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Beklemek Züleyha’ya yakışır, gelmek ise Yusuf olabilene… Türk Edebiyatın derin yolculuğuna çıkarsak Yûsuf ile Züleyha hikayesi ilk olarak Harezm sahasında
Kerderli Mahmud
Kerderli Mahmud
'un eseri olan
Nehcü'l Feradis Cennetlerin Açık Yolu
Nehcü'l Feradis Cennetlerin Açık Yolu
tır. Yûsuf ile Züleyha hikayesi tüm çağlar için edebiyata açılan sonsuz bir konu olmuş ve olmaya devam edecektir.
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
kaleminden bu güzel eseri okumaya başladım . Eserimiz manzum ve mensur olarak bir araya getirilmiş . Gönülleri fetheden kelimelerin harikalarıyla bir bütünlük sağlamış bir eserdir Yûsuf ile Züleyha. Sana bu Kur'ân'ı vahyetmekle biz, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Gerçek şu ki, daha önce senin bundan hiç haberin yoktu. ( Yusuf, ayet 3 ) Yusuf’un kıssası Kur’an-ı Kerim de “Ahsenül Kasas” yani ‘kıssaların en güzeli’ olarak ifade ediliyor. Yûsuf dedi Züleyha mektubunda... Yûsuf diye devam etti, Yûsuf diye bitirdi. Anladı ki Züleyha, lügatinde Yûsuf’tan öte sözcük yok... Aşk daha nasıl anlatılabilirdi ki? "Züleyha Yûsuf'a bir mektup yazmaya başlayınca Yûsuf diye başladı, Yûsuf diye bitirdi. Görrdü ki, hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki, aşkın nâmesinde, ser-nâmeden öte kelam yok. ve Züleyha'nın lügatında Yûsuf'tan öte sözcük yok." Bundan böyle sözcük dağarcığım Yusuf’un dilinden dökülen kadardır. Sadece sözcükler değil, hayat sözcükler kadarsa varlığımda Yusuf kadardır. Bu sözcükler içinde eriyen bir ben bir de sevda . Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum . Okuyun, okutturun!
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Yusuf ile Züleyha Nazan Bekiroğlu'nun, şiirsel anlatımıyla süslediği bu ilahi hikaye okuyanı alıp o zaman da bir yolculuğa çıkarıyor. Yusuf (a.s) iffeti Züleyha'nın pişmanlığı ve Yakub (a.s) sabrı. Zaten bildiğimiz bir hikayeyi böylesi güçlü bir kalemden tekrar okumak muhteşemdi. Keyifli, okumalar. Kitapla kalın. Züleyha, Yusuf'a bir mektup yazmaya başlayınca; Yusuf diye başladı Yusuf diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın namesinde ser-nâmeden öte kelam yok. Ve Züleyha'nın lügatinde Yusuf'tan öte sözcük yok... Ne mutlu kalbine sen düşene ve ne mutlu senin kalbine düşene...
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Ne mutlu kalbine sen düşene ve ne mutlu senin kalbine düşene." Ne mutlu bu kitabı okuyana... Nazan Bekiroğlu Yusuf ile Züleyha'da, hikayesini çoğu kişinin bildiği, Kur'an'ı Kerim'de de geçen bir kıssayı şairane üslubuyla anlatmış. Kitabı düşününce anlatmış demek yetersiz kalıyor. Yazar sadece yazmamış, yaşamış. Bazen kardeşlerinin babaları Yakub'a Yusuf'u kurt yedi diyerek onu kuyuya atmaları üzerine, iftiraya uğrayan kurt olmuş, kendini aklamış. Bazen Yusuf'un düştüğü kuyu olmuş onu sevinçle ağırlamış. Bazen de Yusuf olmuş iffetin kadını erkeği olmadığını hatırlatmış. Çoğu zaman da Züleyha olmuş; efendiyken, Yusuf'un güzelliğine yenilip ona nasıl köle olduğunu anlatmış. Hem de nasıl Züleyha olmuş... Yusuf için yazdıklarını okurken yazarın üslubunun şiirselliğine, duygusunu aktarımına hayran kaldım. "Züleyha da ancak bunları yazabilirdi, uğruna her şeyin feda edildiği bir aşk ancak böyle dile gelebilirdi." diye düşündüm. Buna örnek olarak kitaptan bir bölüm: "Züleyha, Yûsuf'a bir mektup yazmaya başlayınca. Yûsuf diye başladı, Yûsuf diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın nâmesinde ser-nâmeden öte kelâm yok. Ve Züleyha'nın lügatinde Yûsuf'tan öte sözcük yok." s:130 Hikâyesi bilindik olsa da kişileri anlamak ve tanımak için okunmalı. Şiir gibi dize dize akmalı, Zamandan, mekandan kopmalı. Güzellikte kaybolmalı, Güzellikte kendini ve O'nu bulmalı. Tıpkı Züleyha misali... Yusuf ile Züleyha güzelliğinde okumalar diliyorum kitap dostlarım.
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
•”Ne mutlu kalbine sen düşene, ve ne mutlu senin kalbine düşene.”
224 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Züleyha Yûsuf’a bir mektup yazmaya başlayınca "Yûsuf “diye başladı, "Yûsuf” diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemiyor. Anladı ki âşkın nâmesinde ser-nâmeden öte kelâm yok. Ve
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Ben ilk defa Yusuf ile Züleyha'nın hikayesini okudum ve ilk defa bir Nazan Bekiroğlu eserini okudum sonra dedim ki neden daha önce okumamamışım acaba? Nazan Bekiroğlu ' nun öyle ustaca kullandığı bir dili var ki hayran kaldım, her cümlesi ayrı bir şiirsellikle yazılmış. Çok basit bir cümleyi bile öyle bir yazıyor ki hayran kalmamak elde değildi. Bir aşk bu kadar güzel anlatılabilirdi. Hem beşeri hem ilahi aşk. .. Çok güzel bir hikaye, Yûsuf'un Züleyha'nın hissettiklerini siz de hissediyorsunuz neredeyse.. Mutlaka okunması gerekiyor umarım okunur. Keyifli okumalar. :)
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202316,4bin okunma

Yazar Hakkında

Nazan Bekiroğlu
Nazan BekiroğluYazar · 23 kitap
3 Mayıs 1957 tarihinde Trabzon'da doğdu. İlk ve orta tahsilini aynı kentte yaptıktan sonra Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi (1979). Dört yıl lise öğretmenliği yaptı. KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak girdi. (1985). Orhan Okay yönetiminde sürdürdüğü Halide Edib Adıvar'ın Romanlarının Teknik Açıdan Tahlili konulu doktorasını tamamladı (1987). Aynı bölümde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Şair Nigar Hanım konulu çalışmasıyla doçent oldu (1995). 1998'den itibaren aynı fakültede açılan Türkçe eğitimi bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Nazan BEKİROĞLU 4 Mayıs 2001'de profesör olmuştur Şehirli bir ailenin üç çocuğundan en küçüğü olan Nazan Bekiroğlu; kendi ifadesiyle 'ehl-i kalem ve kelam' bir baba ile titiz ve oldukça eğitimli bir annenin, iki de ağabeyin ikliminde epey nazlanarak, korunarak, esirgenerek büyümüştür. Çocukluğunda Türkçesi bozulur diye sokak yasaklanmış ve arkadaşları seçilmiştir, bunun için konuşurken Karadenizliliği hiç hissedilmez. Bekiroğlu, Türk Edebiyatı dergisi röportaj yazarı Belkıs İbrahimhakkıoğlu'na verdiği bilgilerle, kendini ve (birbirini andıran) hikayeleriyle şiirlerini şöyle anlatmıştır. Doğduğu ay (3 Mayıs), ruh dünyası ve ardından şiir ve hikayelerinde hep yer almıştır. Altı yaşına kadar oturdukları, konak yavrusu denilebilecek büyük evde yaşadıkları, hikayelerinin şuur altı malzemesini hazırlamıştır; 'Çini dolap tutamakları, billur kapı kolları, vitraylardan süzülen efsunlu hava, kapı yanında açan filbahri çiçekleri, taş duvarlardan fışkıran yabani incir dalı, kocaman halının göbeğine düşen sarı ikindi güneşi, geceleri yatağa uzanan dalga sesleri ve bu seslerle karışan martı çığlıkları.' Bütün bunların izdüşümleri daha çocukluk yıllarında sanatkar ruhunu yoğuran dünyanın temelini teşkil etmişlerdir. On dört yaşında babasının vefatıyla beraber ailenin ekonomik ve sosyal rengi değişir. Konaktan apartman dairesine geçiş yazarın içe dönük ruh yapısının teşekkülünde ve duyarlılığının şekillenmesinde etkili olmuştur. Daha sonra yüksek tahsil için aileden uzaklaşması bakışlarını dış dünyaya çevirmesini Anadolu'yu ve insanını tanıtmasını sağladı. Öğrencilik yıllarında halk edebiyatı ve Orta Asya estetiğinin peşinde idi. Bunu bir ölçüde ilk hikayelerine de yansıttı. (Hava Hanım Öldü) . Gerek sanatkar, gerekse akademik kişiliğinin gelişmesinde hocası Orhan Okay'dan teşvik ve destek gördü. Kendi ifadesiyle, kendini asıl buluşu mezuniyet sonrası yıllara rastlar. 1979 yılında apartmandan tekrar eski, müstakil ve bahçeli bir eve taşınırlar. Böylece sanatkarımız, ruhunu harekete geçiren atmosfere yeniden kavuşur. Daha sonra bir İstanbul seyahatinde hayatına Osmanlı ve Topkapı girer ve bu saray giderek, adeta bir tutkuya dönüşür. Ama onu çeken Osmanlı'nın zaferleri ya da yenilikleri değildir. 'Saray'ı özellikle insani yanı ile yakalamaya çalışır. Bekiroğlu, edebiyata ve özellikle şiire meraklı bir aileden geliyor. Baba ve anne şiiri duyan ve duyuran insanlar. Babası 'Hedef' adlı bir mahalli bir gazetenin sahibiydi. Basılmamış roman denemeleri ve pek çok şiirleri bulunan, tarihe ve bilhassa Osmanlı tarihine meraklı bir zattı. Bekiroğlu 'güzele ilgi duymayı' babasından öğrenmiştir. Okumayı, kendisine sevdiren babasıdır. 'İçinde Bir Sızı Var' hikayesinde kahraman da babasıdır. Bir zamanlar Tanpınar'ın etkisinde kaldığını şu anda bu etki üzerinden attığını söyler. Hayran olduğu Dostoyevski'den insan ruhunun labirentlerini vermesi bakımından etkilenir. Oscar Wilde'ın insan ruhunun evrensel prensipler doğrultusunda ve çok sade çizgilerle hikayeler yazmasından etkilenir. Nun Masalları döneminde Oscar Wilde gibi hikayeler yazmak ister. Nun Masalları'nın sade görünümünde onun etkisinin olduğunu söyler. Mustafa Kutlu'dan teknik anlamda geleneğe yaslanması yönünden etkilenir. Sezai Karakoç'tan geleneğin dönüştürülerek bugün nasıl kullanılabileceğini öğrendiğini söyler.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.