Çakma kıyafetlerin, kitapların, ev eşyalarının, cep telefonlarının cennetinde, insanların tavuk, pilav, nohut ve turşu karşısında eşitlenmesi hiç de kötü gelmiyor.
Yazma hevesin, hep bir gün yazacağımı sanarak kendimi avutuşum geldi aklıma. En azından deneyebilirdim. ‘Hayat izin vermedi.’ Bahanem hep hazırdı, hayat beklemezdi, izin vermezdi. Biz de kendi öykümüzü yazmıyor muyduk? Değecek bir ölümü de bekletmenin âlemi yoktu artık.