Kelime olarak "kızgın" anlamına gelen ve dolayısıyla kırmızı yüzlü kutsal kralı sembolize eden Odysseus'a, "Ulysses" ya da Latinlerin deyimiyle "Ulixes" -muhtemelen oulos "yara" ve iskhea "uyluk" sözcüklerinden türemiştir- adı verilmiştir.
Herakles Tanrıça'nın memesini öyle kuvvetli emdi ki Hera, duyduğu acıyla bebeği yere fırlattı. Bu arada göğüsten fışkıran süt, gökyüzüne çıkarak adına Samanyolu denilen yıldız kümesini oluşturdu.
Erkeklerin fasulye yemesi, Helen öncesi dönemde de yasaklanmıştı; Pisagorcular da bu pratiği söz konusu yiyecekte atalarının ruhlarının yaşadığı gerekçesiyle uzun süre uygulamışlardır. Buna göre fasulyeyi yiyen erkek (kadınların tersine) yalnızca ruhların tekrar dünyaya geri gelmesini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda ölümcül bir günah da işlemiş oluyordu. Kadınlar ise doğurganlıkları sayesinde bu yasağın tamamen dışında tutulan varlıklar olmuşlardır.
Bir önceki alıntınin devamı .Nuh( deukalion) tufanı
Zeus Olympos' a dönüşünde, barbarlığın bütün insanlığı sardığını düşünüp onların hepsinin yok edilmesi gerektiğine karar vererek yeryüzüne büyük bir tufan gönderdi.
Bu arada Phthia Kralı Deukalion Kaukasos' da zi yaret ettiği babası Prometheus tarafından tufanın geleceğini öğrenir öğrenmez erzaklarla doldurduğu bir gemi inşa ederek, Epimetheus'un kızı olan eşi Pyrrha ile birlikte denize açıldı.
Bundan hemen sonra Güney Rüzgarı bütün şiddeti ile esti ve yağmurlar başladı. Yağmur suları ile azan nehirler denizle ri o kadar çabuk taşırdı ki, bütün dünya birkaç dağın zirvesi dışında tama men sulara gömüldü. Görünüşe göre Deukalion ve Pyrrha dışında hiçbir canlı sağ kurtulamamıştı.
Gemi azgın sularda dokuz gün dokuz gece yol aldı; en sonunda suların çekilmeye başlaması ile bazılarının Etna, bazılarının Athos, bazılarının Tesalya' daki Othrys, bazılarınınsa Parnassos olduğunu ileri sür dükleri dağa geldiler.
Deukalion'un bu yolculukta kılavuzluğunu, gemiye yol göstermesi için gönderdiği bir güvercinin yaptığı anlatılır.
"Kadınlar," dedi Zeus. "Kesinlikle her cinsel ilişkide erkeklerden daha fazla zevk alırlar."
"Bu büyük bir saçmalık," dedi Hera. "Sen de çok iyi biliyorsun ki durum bunun tam tersi."