Ve bir şekilde, bir anda, belki de o son saniyede, tüm soruların cevapları kafasında netleşmişti. Çocuk sahibi olmadan yaşayabilirdi ama Simonsuz yaşaması olanaksızdı. Çocuklar, henüz anlamını bilemediği, ruhuna daha dokunmamış varlıklardı ne de olsa.
Ama Simon -Simon buradaydı ve gerçekti. Onun yanağına dokunmanın, ya da onunla gülmenin ne demek olduğunu biliyordu. Öpüşünün tatlı tadını, gülüşünün ona verdiği hazzı tanıyordu.
Ve onu seviyordu.
Sayfa 270