Bir erkeğin, rahatını sağlamaya yarayan kutsal yasalardan birini şölenlerle kutlama görevini bir kadına bırakması, çoğu zaman ona verebileceği en büyük payedir.
1800’lü yıllarda geçen bir korku-gerilim romanı. O dönemi göz önünde bulundurursak alanında çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü gerçekten etkileyici bir hikayesi var. Yazarın dili akıcı ve eseri yazarken geniş bir araştırma yaptığı da belli. O tekinsizlik hissini çok güzel bir şekilde veriyor. Olaydan ziyade olayın kişiler üzerinde bıraktığı etkiyi, duyguları veriyor. Kitap bu yüzden belirsizlikler taşıyor. Korku ve gerilimden ziyade kitabın öznesinin psikolojik gelgitleri ve var olan durumları, farklı kişilerin kendi benliklerine uygun şekilde yorumlamaları söz konusuydu. Çocuklara ne olacak, mürebbiye haklı çıkacak mı, gibi sorular merak unsuru oluşturarak kitabı dinamikleştirmişti. Kitabı bitirdikten sonra öğrendim ki dizisi varmış. Onu da bir an evvel izleyeceğim.
Yürek BurgusuHenry James · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,730 okunma
"Ama, ne kadar korkunç olsa da, benim gerçeğim onun yalanlarından oluşuyordu."
.
.
.
Korku unsuru içeren çoğu şeye bayılan biriyim ve epey zaman önce bir korku dizine başlamıştım. Nedenini hatırlayamıyorum ama sadece bir-iki bölüm izleyip bırakmıştım. Muhtemelen daha sonra izlerim diye geçiştirmişimdir. Sonra da klasik bir şekilde
Kendi yüzümün dış dünyaya açık vermesini engelleyebilirdim, ama içinde bulunduğumuz durumda onun yüzünden bir şeyler anlaşılabileceğinden kaygılansam, ruhsal gerginliğim büyük ölçüde artabilirdi.
, bir öğretmeni en çok sevindirecek şeyi yaparak, derslerini her geçen gün daha iyi öğrendikleri halde, bir de onu oyalamak, eğlendirmek, şaşırtmak uğruna hiç bu denli çabalamamışlardı.
; çünkü içinde bulunduğum umutsuzluğa karşı bence en iyi ilaç, git gide daha iyi tanıyıp sevdiğim, beni şimdiye dek hiç düş kırıklığına uğratmayan tatlılıklarıydı.