Yüzyıllardan beri binlerce şair, kendilerine göre sayısız tanımını yapmışlar aşkın. Aynı zamanda da bütün insanların ortak bir özelliğini dile getirmişler şiirlerinde: sevginin bize hem yol gösteren, hem de yolumuzu şaşırtan bir tutku olduğunu söylemişler. Kimileri aşkın ne olduğunu anlatmaya kalkışmış; kimileri, yarattığı mutluluğu, yol açtığı yıkımı ve acıları, aşkı açıklamanın zorluğunu ya da onun bir kutlama törenine dönüşmesini, kavuşmanın olduğu kadar ayrılmanın da yarattığı duyguları şiirlerine konu yapmışlar. Bu yüzden birtakım aşk şiiri seçkilerini incelediğimizde, bunların içerdiği şiirleri, editörlerin belli konu başlıkları altında bir araya getirdiklerini görürüz. Bizim yayın dünyamızda da yerli ve yabancı aşk şiirlerini bir arada ya da ayrı ayrı derleyen editörler, gene kendi beğenilerine göre "aşk şiirleri", "aşk ve erotizm şiirleri" antolojileri yayımladılar.
Cevat Çapan, bu küçük seçkiyi hazırlarken herhangi bir dönem ya da konu başlığı düşünmediklerini belirtiyor. "Burada eski çağlardan günümüze, yeryüzünün çeşitli dillerinde yazılmış ve Türkçeye çevrilmiş şiirler bulacaksınız. Bu şairlerden bazılarının yaşamöykülerini bilmiyoruz. Böyle durumlarda okurlar da, edebiyat tarihçileri de, şiirlerden yola çıkarak kendilerine göre o şairler için bir yaşamöyküsü uydurmaya kalkışırlar. Oysa unutulmaması gereken bir gerçek, aşk konusunun hemen hemen her çağda şair için bir laboratuvar işlevi gördüğüdür. Şairlerden beklenen, onların kimi, ne zaman, niçin sevdiklerini açıklamaları değil, bu temayı özgün bir biçimde nasıl işleyeceklerini göstermeleri, bu alandaki ustalıklarını sergilemeleridir. Buna karşılık 'Şairlerin gerçek yaşamöyküleri, onların yapıtlarıdır' diyenler de haksız sayılmazlar. Ancak burada sozkonusu olan yaşamöyküsü, elbette magazinlerin ilgi duyacakları bir yaşamöyküsü değildir."
"Karmakarışık" adlı şiirinde, "Bir okla yaralı kalbim / Boyacının sandığında" diyordu Orhan Veli. Bu seçkinin adı da o şiirden esinlendi. Henrik Nordbrandt adlı bir Danimarkalı şair ise "Aşk şiiridir bütün şiirler" diyor. Bu derlemeyi hazırlayan Cevat Çapan da diyor ki: "Kim nasıl tanımlarsa tanımlasın aşk, bu konuda yazılmış binlerce sıradan şiire karşın, evrenselliğini ve ölümsüzlüğünü, olağanüstü güzellikteki şiirlerde sürdürüyor."